Haberlere baktıkça insanın içi kararıyor.. Ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere bir türlü rayına oturmayan işleri görünce moraller sıfırlanıyor.. TL’nin her geçen gün daha da eriyor oluşu, piyasalardaki aşırı pahalılık, asgari ücretin tartışılma şekli ve olası sonucunun yaratacağı hayal kırıklığı, sürekli grevlerle aksayan eğitim, devlet işlerinin bir türlü yürümemesi, dairelerdeki personel eksikliği, grevler, sağlık sistemindeki çöküş.. İlaç rezaleti ve dahası… Saymakla bitmez.. Nereye baksan sıkıntı üreten bir yapı.. Oysa küçücük bir ada devleti burası… Mutlu, hatta çok mutlu olması gerekiyor bu ada insanının.. Ama tam tersi.. Mutsuz insanlar ülkesi.. Haberler ve olumsuz gelişmeler sürekli mutsuzluğu yenilemeye devam ediyor… Bunca sıkıntının içerisinde yüzümüzü güldüren, bizi mutlu eden bazı gelişmeler de var.. Bugün izninizle bunu kaleme almak isterim… ‘Haçana bir’ karanlık!… azete sayfalarını çevirirken dikkatimi çekti, spor branşlarındaki başarılarımızın farkında mıyız? Evet biliyorum, burada da Kıbrıs sorunun yarattığı sıkıntılarımız var, alt yapı eksikliklerimiz var.. Evet tümü var ama işte yüzümüzü güldüren de tüm bu sıkıntılara rağmen 7’den 70’e başarı hikayeleri ile dolu bir spor camiamız olmasıdır.. Ne mutlu… Latin prensesimiz Elis Sermaye, Yunanistan’dan şampiyonluklarla dönüyor… Küçücük yaşına muhteşem başarılar sığdıran bir dansçımız.. Ne mutlu… Daha da nice başarılar Elis’in olması dileğiyle.. Buse Savaşkan… Kadın atletimiz.. Polonya’daki şampiyonadan birincilik elde etme başarısı gösterdi… Yürekten alkışlıyorum… Voleybol Kraliçemiz Merve Çelebi.. Plaj voleybolunda Balkan Şampiyonluğunu tadan genç sporcumuz… Yüzmede adı KKTC sınırlarını çoktan aşmış şampiyon yüzücümüz Doğukan Ulaç, Bisiklet sporumuzun parlayan yıldızı, dünya beşincisi Bora Altıntaş, ıronman yarışmalarına damga vuran Cem Dağdelen, Türkiye Milli Takımı ile Sırbistan’da düzenlenen Balkan U18 Atletizm Şampiyonası’nda 100 metrede şampiyon olarak kürsünün zirvesine çıkan Taygun Artan Özcihan, vücut geliştirme sporunda dünya şampiyonluğu yaşayan Emre Özkaram, Mustafa Behlül ve adını sayamayacağım kadar başarılı sporcularımız, boksör Metin Turunç, kortlarda fırtına esen İngiltere’de şampiyon olan Eliz Moleney Yorgancı, minik tenisçiler Bekir Devran Esendağlı, Aren Baybars, Avrupa Bilardo Şampiyonası’nda 8 top disiplininde U23 Avrupa şampiyonu olan Mustafa Alnar, veteran masa tenisçiler Fadıl Olguner, Hurey Cambaz ve daha onlarca farklı branşlarda ter döken sporcular.. Rallicilerimiz.. Gerek Güney Kıbrıs’ta, gerek Türkiye’de, gerekse dünyanın birçok ülkesinde kürsüye çıktılar… Az kalsın unutuyordum; basketbolda Avrupa’nın en büyüğü Anadolu Efes’in Kıbrıslı Türk gururu Erten Gazi… Gerek salon sporları, gerekse zeka oyunları ve açık alan sporcuları.. Kimisi Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı altında dünyada çok önemli başarılar elde ediyor, kimileri ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ şemsiyesini kullanarak… Ama tümü bizim sporcularımız… Bunca alt yapı sorunu ve maddi sıkıntılara rağmen isimlerini altın harflerle yazdırıyorlar… Onların başarısı elbette bizlerin göğsümüzü kabartıyor, gururlanıyoruz… Yüzlerimiz gülüyor, mutlu oluyoruz.. Keşke devletimiz sporcusuna çok daha özen gösterse, onlara yakışır alt yapı yatırımlarını yaratabilse… Sözüm ona ‘medeniyetler krallığı’ batı ülkeleri, AB, BM bu ambargo utancına bir son verse ve sporcularımızın kendi bayrakları ile uluslar arası arenalarda boy göstermesini sağlasa… Elbette tüm bunlar için mücadele sürecek ama bunca sıkıcı haber içerisinde bu güzellikleri de görmezden gelmek olmaz… Adını yazmayı atladığım onlarca sporcumuzdan özür dilerken, adlarını hiçbir zaman unutmayacağımız Şampiyon Melekler Takımımızı da elbette unutmadım… Çünkü onlar her zaman kalbimizdeki şampiyonlarımızdır..