Ülkeyi altı senedir aynı zihniyetin yönettiğine de vurgu yapan Erhürman, “Altı sene, memleketteki bu değişimin en hızlandığı dönem. Burada kimse kendini sorumluluktan arındırmaya çalışmasın” diye konuştu. Ada TV’de Aslıhan Ünver’in sorularını yanıtlayan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, gündemdeki konulara değindi.
“Tüm sorunlar yumak haline dönüştü”
Yükseköğretimde kalite odaklı bir yaklaşımın tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Niceliğe bakarak bu işi yapma halinin, üniversiteler alanını mahvetme riski taşıdığını uzun zamandır söylüyoruz” dedi. Yükseköğretimle ilgili sorunların “göstere göstere” geldiğini ifade eden Erhürman, yükseköğretime, “ikinci gelir getiren sektör” olarak bakılmasını eleştirdi. Geçersiz diplomaları hızla tespit etmenin, polisin işi olmadığına işaret eden Erhürman, “Şu anda bütün üniversiteler nezdinde geçersiz diplomalar varsa bunların iptalini sağlamak, bu ülkenin görevidir” diye konuştu. Söz konusu diplomaların bir an önce geçersizliklerini tespit edip tedavülden kaldırmak gerektiğinin altını çizen Erhürman, Meclis’te konuyla ilgili kurulan komitenin önemine de değindi. Tufan Erhürman, “Güvenlik sorunu, nüfus sorunu, araba satışlarının kontrolsüzlüğü sorunu, geçersiz diploma sorunu, insan kaçakçılığı, hepsi yumak halinde önümüzde” ifadelerini kullandı. Yükseköğretim konusunda idarenin kendini arındırmasına izin vermeyeceklerine vurgu yapan Erhürman, idare olarak geçersiz diplomaların ortaya çıkarılması gerektiğini ve ilan etmek gerektiğini söyledi.
“Nüfus politikası şart”
Erhürman, “İnsan ticareti, insan kaçakçılığı, bu alana hızla girmesi lazım ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin” dedi. Ölü gözünden de yaş beklenemeyeceğinin altını çizen Erhürman, “Komiteyi devreye sokmamızın sebebi, bu işleri yapmayacaklarını biliyoruz, belki komite baskısıyla daha hızlı ileriye götürebiliriz” ifadelerini kullandı. Sağ ideolojinin tüm dünyada daha devletçi olduğunu iddia ettiğini dile getiren Erhürman, “Devlet dediğin yapıyı senin korumak için ne yapman gerektiğini bilmen gerekiyor. Devlet dediğin anayasadır, hukuktur aslında. Bu memlekette, bu zihniyetin iki ayrı başbakanı, ana muhalefete, ‘gelin anayasayı birlikte ihlal edelim’ çağrısı yaptı. Başta memlekette olsa bu olay, ikinci gün hükümet düşer” dedi. Nüfus politikasının öneminin altını çizen Erhürman, nüfus politikası yapılmaması durumunda, can ve mal güvenliğinin de kalmayacağını defalarca söylediklerini belirtti. Erhürman, “Nüfus politikası yapılmazsa, ev de alamayacağız, tarımsal faaliyet yürütecek arazi de bulamayacağız. Nüfus politikası uygulayıp önümüzdeki beş yıl içinde nüfustaki artışı kontrol etme durumundayız” dedi.
“23 üniversite enflasyondur, enflasyon da değer kaybıdır”
Lefke ilçesinin projeksiyon nüfusunun 14 bin civarında olduğuna dikkat çeken Erhürman, sadece Gaziveren’de 15-20 bin civarında konut inşa edildiğini dile getirdi. Nüfusu bilmeden plan yapılamayacağını yineleyen Erhürman, ülkeyi yönettiğini iddia eden zihniyetin olaylara konsantre olmadığını belirtti ve “Kim bakan olacak, kim müsteşar olacak, buna konsantreler” dedi. Hayat pahalılığı hesabının, fiyatlarla oynayarak yapıldığına vurgu yapan Erhürman, asgari ücretlinin ve özel sektör çalışanının her dakika alım gücünüzden kaybettiğini belirtti. Erhürman, “Euro 34’e geliyor, KKTC ekonomisi güneye kayıyor. Dünyada bunu ekonomistlerin aklı almaz” ifadelerini kullandı. Tufan Erhürman, elinde “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliği olanlarla olmayanlar arasında hane içi bütçe farkının da oluşacağını kaydetti. Hayat pahalılığı hesaplanmasının doğru yapılmasının önemine de işaret eden Erhürman, “Özel sektör çalışanı da dört ayda bir alabilecek mi? Hayat pahalılığı doğru hesaplanacak mı? İşveren ödeyebilecek mi? Bu bir süre sonra kaçak işçiliği doğurmayacak mı?” diye sordu. “Bu kadarcık yerde 23 üniversite varsa, bunun adı enflasyondur” diye konuşan Erhürman, enflasyonun değer kaybı anlamına geldiğini belirtti.
“Kıbrıs sorununda hareketli bir döneme başladık”
Yükseköğretim alanındaki enflasyonda, niteliğin berhava edildiğini söyleyen Erhürman, sorunun üzerine hızla gidilmesi gerektiğini belirtti. Bütün sorunlar ortadayken, ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin seyirci konumunda olduğuna vurgu yapan Erhürman, bir an önce erken seçime gerek duyulduğunun altını çizdi. Ekonomide piyasanın güneye doğru akmaya başladığını kaydeden Erhürman, narenciye sorunuyla ilgili de konuştu ve narenciye sorununun bir bakanlık değil, “hükümet” sorunu olduğuna dikkat çekti. Tufan Erhürman, “Sistem bozuldu, bu zihniyet ancak sistemi bozarak yaşayabilen bir zihniyettir. Sistemin rengini değiştiren değişim, nüfustaki değişimdir. Pandemiden sonra korkunç bir patlama var nüfusta” dedi. Ülkeyi altı senedir aynı zihniyetin yönettiğine vurgu yapan Erhürman, “Altı sene, memleketteki bu değişimin en hızlandığı dönem. Burada kimse kendini sorumluluktan arındırmaya çalışmasın” diye konuştu. Söz konusu zihniyetten kurtulmak gerektiğinin de altını çizen Erhürman, “Memleketi akılla, bu memleketin insan kaynaklarıyla, bundan çok daha iyi yönetmenin mümkün olduğu daha önce de ispatlanmıştır” ifadelerini kullandı. İçinde bulunulan dönemde kurumsal hafızanın da yok edildiğini belirten Erhürman, “Kurumsal hafızayı yok ettiler, işi sandalye oyununa çevirdiler” dedi. Kıbrıs sorunuyla ilgili de konuşan Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununda hareketlilik olduğunu söyledi ve önümüzdeki günlerde 1 sene önceki durgunluk dönemi yaşanmayacağını kaydetti. Erhürman, “Kıbrıs sorununda çok daha hareketli bir döneme başladık ve daha da hareketlenecek” diye ekledi.