Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, yaptığı açıklamada gündemdeki konuları değerlendirerek, bugün basında yer alan iddialara da yanıt verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştüğünü belirten Erhürman, “CTP kararlarını yetkili organlarında alır, herkesle görüşür, herkesle diyalog kurar" ifadesini kullandı.
Erhürman’ın açıklaması şu şekilde:
"CTP yetkili organlarında kararlarını alır. Herkesle görüşür, herkesle diyalog kurar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Cevdet Yılmaz ile görüştüm. Öyle gizli saklı bir yerde değil, Cumhurbaşkanlığı’nda görüştüm. Sn. Yılmaz’ın daha önceki ziyaretinde de, yine Cumhurbaşkanlığı’nda, “Enerji” konusunda düzenlenen geniş bir toplantıda görüşmüştüm. Meclis Başkanlığı seçimi de doğal olarak konuşulan konulardan biriydi ve Sn. Yılmaz ile kendisinin buraya gelmesinden önce Partimizin aldığı kararı, yaptığı basın açıklamasını ve bu açıklamada yer alan unsurları paylaştım. Nitekim CTP, Cumhuriyet Meclisi’nde, aldığı kararda ve Basın Açıklaması’nda ne dediyse onu yaptı.
"ADAY OLURSAM BAĞIMSIZ DEĞİL ELBETTE CTP ADAYI OLACAĞIM"
Merak edenler olmuş, söyleyeyim. Sn. Yılmaz ile Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda hiçbir şey konuşmadık. Bu arada Sn. Yılmaz ile görüşmeden bağımsız, gündeme getirildiği için, daha önce defalarca yanıtladığım bir soruyu bir kez de buradan yanıtlayayım: Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağımla ilgili, an itibarıyla ne benim, ne de Partimizin bir kararı var. Ama aday olursam elbette bağımsız aday değil, CTP adayı olurum. CTP Genel Başkanı’nın “bağımsız aday” olması herhalde söz konusu değildir.
ÖZGÜVEN, DİPLOMASİ
Sn. Özgür Özel ve heyetiyle görüşmemiz de gündem olmuş. Sn. Özgür Özel ile de, yine doğal olarak Meclis Başkanlığı seçimini de konuştuk. Sn. Özel’in adamıza yaptığı ziyaret sonrasında bir TV programında buradaki siyasi gelişmelerle ilgili olarak anlattıkları çerçevesinde “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP müdahil mi olacak” diye sormuş birileri. Kimsenin zerre şüphesi olmasın! Ne CHP’nin böyle bir düşüncesi olur, ne de CTP’nin.
CTP, 54 yaşında, bünyesinden Cumhurbaşkanı, başbakanlar, bakanlar çıkarmış bir partidir. Tüm muhataplarıyla, öz güvenle, arada fikir ayrılıkları olsa da diplomasi diliyle ve dünya diliyle iletişim kurma becerisine de, deneyimine de sahiptir. Türkiye’den hükumet yetkilileriyle de, AKP ve CHP yetkilileriyle de görüşmektedir ve görüşmeye de devam edecektir. Kısa bir süre önce New York’ta görüşmeler gerçekleştirmiştir. Üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal mensuplarıyla da, AB, BM yetkilileriyle de, adamızdaki büyükelçilerle de her zaman görüşmüştür, görüşmeye devam edecektir. Ve CTP, nereden gelirse gelsin, Kıbrıs Türk halkının iradesine yönelik her türlü müdahaleye “amasız, fakatsız” karşıdır, karşı duracaktır.
CTP’nin Türkiye ile ilişkilerdeki defalarca açıklanmış pozisyonu nettir: “Türkiye ile ilişkiler doğru zeminde, iyi ilişkiler olmalıdır”. Türkiye bize değil, bizimle, biz de Türkiye’ye değil, Türkiye ile konuşacağız. Halkımız adına bütün dünyaya anlatacağımız çok şeyimiz vardır. Halkımızı asla Sarayönü’ne hapsetmedik, hapsetmeyeceğiz.
İrade buradadır. Kıbrıs Türk halkının da, onun bağrından çıkan CTP’nin de öz güveni tamdır."