Kuzey Kıbrıs’ta tam bir “siyasal koma” hali yaşanıyor. Hükümetin mutat haftalık toplantılarından icraat namına bir şey çıkmıyor. Bakanlar Kurulu’nun meşgul olduğu konular son derece tali. Kabine vizyon ve stratejiden yoksun.
Herhangi bir Bakanlar Kurulu toplantısının kararlarını incelemek vahametin derecesini anlamaya yetiyor.
Her toplantıda ortalama 40-50 civarında karar üretiliyor. Bu kararları kabaca üçe ayırmak mümkün: Rutine ilişkin kararlar, bakan ve bürokratların yurt dışı gezi giderlerini karşılayan kararlar ve bir gruba ya da kişiye yönelik parasal destek kararları.
Rutine ilişkin kararlar son derece basit: Sözleşme uzatma, sözleşme iptali, yabancılara mal alma izni, komisyon üyeliklerine ve yönetim kurullarına atama, özel arazilerin kamulaştırılması, mahkum iadesi, kumarhane işletme izinleri...
Rutin konular arasında bazı şirketlere serbest limanda posta kutusu verilmesi gibi kararlar bile var. Örneğin tek bir toplantıda bu yönde altı farklı karar üretilmiş...
Her Bakanlar Kurulu toplantısında yurt dışı gezi giderini karşılamaya yönelik olarak ortalama 10 dolayında karar alınıyor. Bakan, müsteşar ve diğer yetkililerin resmi yurt dışı seyahatleri Türkiye’de yoğunlaşıyor. Fakat fuarlar için Avrupa’ya da epey gezi yapılıyor.
Bakanlar Kurulu “davetli zevat” için de epey para ayırıyor. Çeşitli nedenlerle KKTC’ye gelen yabancı uzman ve konukların her türlü ulaşım, konaklama ve yemek masrafı hükümet tarafından karşılanıyor.
Bakanlar Kurulu, rutin işler ve gezi masraflarının giderilmesi dışında bir de “özel” kararlar için mesai harcıyor. Her toplantıda bu türden yine 10 civarında karar alınıyor.
İşte bu “özel” desteklere birkaç örnek: Atları ölen faytoncuya Güney’den at getirme izni, bir öğrenciye okul harcı yardımı, Jokey Kulübü’ne 10 bin liralık katkı, bir federasyona havalı silahta fon muafiyeti, bir başka federasyona 22 bin liralık destek, bir masa tenisi takımına yurt dışı turnuvada harcadığı paranın tamamı...
Bakanlar Kurulu’nun kafası işte bu üç tür “icraat”la meşgul. Bunlar dışında yeni bir atılım ve açılım hedefiyle yoğunlaşılan tek bir proje yok. Devlet adeta bitkisel hayatta. Rutin fonksiyonlarını yerine getirmekle yetiniyor.
Bakanlar Kurulu’nun son iki ay içinde yaptığı toplantılardan ikisini rastgele inceleyince bu derin koma halini daha kolay gözleyebiliyorsunuz.
Toplam 100 civarında kararın üretildiği bu iki toplantıda yukarıda sıraladığımız üç konu dışında tutulabilecek sadece iki karar var: Birisi harnup ihraç etmeyi öngörüyor, diğeri Japonya’dan ithal edilen araçlara radyasyon kontrolü yapmayı. Yani hükümetin “dişe dokunur icraat performansı” kabaca yüzde iki düzeyinde...
Ülke böylesine ciddi bir bunalım içindeyken hükümetin gerçek yaşamdan kopuk halleri büyük talihsizlik. Bakanların bir hafta boyunca biriktirip toplantı gündemine taşıdıkları konuların, bu kadar “fasarya” olması ise oldukça şaşırtıcı.
Hükümet “dar alanda kısa paslaşmalarla” vakit geçiriyor. Vizyon darlığı ülkeyi derin komaya sürükledi. Bakalım fişi kim çekecek?