Azerbaycan Devlet İktisad Üniversitesi’nin düzenlediği Türk Dünyası Söyleşileri’nin bu yılki konusu “Cumhuriyet’in 40. yılında KKTC ve Türk Dünyası İlişkileri” oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40. yılı adına, Cumhuriyet Bayramı olan 15 Kasım’da düzenlenen konferansa Serdar Denktaş davet edildi. Yoğun bir ilgi ile karşılaşan Denktaş’a cemaatten cumhuriyete giden sürecin nasıl gerçekleştiği soruldu. Denktaş, “1878’de adamızda Osmanlı bayrağı indirilip, İngiliz bayrağı çekilirken, o dönem azınlık olan Kıbrıslı Rumlar, adanın Yunanistan’a bağlanmasını talep ederken, biz de bunun karşılığında burası Türk toprağıdır, Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak diyerek, Türklüğümüze sarılarak yıllar süren bir mücadeleye başladık. 1960 yılında egemenlik haklarımızı, sahiplilik haklarımızı devrettiğimiz bir ortaklık cumhuriyeti oluştu Kıbrıs adasında. Bu ortaklık sadece üç yıl sürdü. Ardından Rum tarafı yeniden Yunanistan’a bağlanma hayalini canlandırarak yüz üç Türk Köyü’nü yerle bir etti. O köylerde yaşayanlar göç etmek zorunda kaldı ve haklarımızın bu şekilde işgali on bir yıl devam etti. 1974 yılının 15 Temmuz’unda ise Yunanistan cuntası Kıbrıs adasını işgal etme maksadıyla, dönemin Cumhurbaşkanı Makarios’a yönelik suikast girişimi başlattı. Kendi aralarında başlayan çatışma Türkler üzerine dönünce, çok şükür Türkiye garantör ülke olarak Kıbrıs’a müdahalesini başlattı ve Kuzey Kıbrıs bugünkü sınırlarına kavuşmuş oldu” şeklinde yanıtladı. “KÜLTÜREL VE EKONOMİK İŞ BİRLİKLERİ SAĞLAMALIYIZ” Türk Devletleri Teşkilatı’na geçen sene gözlemci üye olarak katılan KKTC’ye gereken ilginin gösterilmediğini dile getiren Denktaş, “Türk Devletleri Teşkilatı’na geçen yıl gözlemci üye olarak kabul edildik. Bizi tatmin ediyor mu, elbette hayır. Çünkü gerçekten Türk Dünyası’nın yanımızda olduğu bir ortam olsun istiyoruz. Kültürel ve ekonomik, iş birlikleri sağlamalıyız. Turan ülküsü, günümüzde at binip kılıç kuşanarak sağlanamaz, Turan ülküsü bana göre Avrupa Birliği’nde olduğu gibi Türk Devletleri arasında oluşacak kültürel, ekonomik, sosyal ve en nihayetinde siyasal iş birlikleri şeklinde olmalıdır. Bu konularda birlikte çalışmalıyız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve artık azınlık konumuna düşmüş Türk boylarının da yer aldığı, hep birlikte hareket edebildiğimiz, dönem başkanlıklarını dönüşümlü olarak sürdürdüğümüz bir noktaya varabilmeliyiz” diye Türk Dünyası’na seslendi. “TÜRK DÜNYASI İÇİNDE HAK ETTİĞİMİZ YERİ ALABİLMELİYİZ” Denktaş, Türk Devletleri’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile daha yakın ilişkiler kurması gerektiğine dikkat çekti ve karşılıklı olarak pek çok fayda ve imkandan yararlanılabileceğini söyledi. “Biz 40 yıl önce bu devleti şaka olsun diye kurmadık. Türk dünyası içinde hak ettiğimiz yeri alabildiğimiz gün, dünyanın geri kalanı umurumuzda olmaz. Ama ne yazık ki, Türk Dünyası’nın diğer ülkelerinden de Azerbaycan’ın başlattığı ilgiyi alabilmemiz lazım. Daha iki hafta önce Kazakistan’daki toplantıya gözlemci üye olmamıza rağmen katılamadık” diyen Denktaş, gençlerin karşılıklı olarak birbirlerinin ülkelerini tanımaları gerektiğini, spor müsabakaları yapabilmeleri gerektiğini ve hatta değişim programlarıyla eğitim alabilmeleri gerektiğini ifade etti. Kuzey Kıbrıs’taki eğitim kalitesinin ileri seviyede olduğunu belirten Denktaş, “Ülkemizde çok sayıda üniversite var. Bunların eğitim dili İngilizce. Bu anlamda Türk Dünyası’ndan gençlere çok önemli fırsatlar sunabiliriz” dedi. 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı sebebiyle Azerbaycan’daki ilk televizyon kanalı olan AZ Tv’deki Esas Mesele programına konuk olarak davet edilen Denktaş, tüm Türk Dünyası’na Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mücadelesini ve bugünün anlatarak, birleşme çağrısını yineledi.