Eski Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, son günlerde büyük ses getiren sahte diploma skandallarıyla ilgili açıklama yaptı. Serdar Denktaş, üniversitelerin daha fazla itibar kaybına uğramadan yargının bu konuyu bir sonuca bağlaması gerektiğini belirterek, “YÖDAK’ın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu soruşturmayı tamamlaması ve eğer başka üniversiteler de varsa onların da tespit edilmesi gerekir. Daha fazla sürüncemede bırakılmadan çok hızlı bir şekilde yargının bu konuyu sonuçlandırması gerekir ki ülkemiz için bu kadar önemli olan bir sektör daha fazla yara almasın” dedi.
“MUHALEFET İKTİDARIN YANLIŞLARINDAN NEMALANIYOR MUHALEFET ETMİYOR”
Muhalefeti, yapılan yanlışları dile getirerek çözüm alternatifleri sunmak yerine, adeta yanlışların sürdürülmesi için çalıştığını belirten Denktaş, “İktidarın yanlışlarından nemalanan muhalefeti gördüğümde ve muhalefetin gerekli muhalefeti yapmadığını gördüğümde memleketin siyasetine üzüntü duyuyorum. Siyasete olan güven giderek azalıyordu ama hiç bu kadar kötü olmamıştı. Bunun etkilerini maalesef ekonomik anlamda, sosyal anlamda ve kültürel anlamda yaşayarak görüyoruz. Hükümet iyi bir şey yapsın da destekleyeyim diye bekliyorum ama laf salatasından başka bir şey yapmıyorlar. Muhalefet ise ‘hükümetin yanlışlarına dokunmayın, bu şekilde zaten biz iktidar olacağız’ yaklaşımında. Bu da çok yanlış bir yaklaşım. Çünkü vatandaş sıkıntısına çare ister. Bu sıkıntılar dile getirilmedikçe hiçbirinden çare yok anlayışı yerleşiyor. Bu da demokrasimiz açısından önemli bir sorun haline gelecek” diye konuştu.
“ERKEN SEÇİM BEKLEMİYORUM”
Ülkeyi erken seçime götürecek bir muhalefet olmadığını dile getiren Denktaş, muhalefetin hükümetin kalmasından yana olduğunu, ne kadar uzun süre kalırsa o kadar kendileri için iyi olacağını düşündüklerini ifade etti. İstikrarın uzun süreli hükümet demek olmadığına açıklık getiren Denktaş, “İstikrarlı hükümet, bir vizyonu hedefi olup, o hedefe birlikte yürüyen iktidardır” dedi.
TDP’nin Kıbrıs sorunu yaklaşımını değerlendiren Denktaş, Kıbrıs sorununu ikinci plana atmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti. Bunun yerine ülkenin iç sorunlarını da çözebilmek ve insanları motive edebilmek için Kıbrıs sorunu ile ilgili gerçekten çözülebilir yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyleyen Denktaş, “BMGK kararlarının dışına çıkmadan yeni bir yaklaşımı ortaya koyabilir miyiz onu düşünmek gerekiyor, bizim yaptığımız çalışma da bu yönde. Tek başına iç sorunlara yönelmek yeterli değildir” ifadelerini kullandı.
“İNSAN ODAKLI SİYASET KAZANACAK”
Bilenen sağ sol siyasetinin artık geçmişte kaldığını ve insan odaklı siyasetin kazanacağını belirten Serdar Denktaş, “Her kesimi kapsayan ama Kıbrıs sorununun önemini küçümsemeyen bir yaklaşım ortaya konulmalı. Makam sahibi kişiler bulundukları konumları çıkarları için kullanıyor. İtibar veren koltuk değildir, seçtiğimiz insan o koltuğa itibar verir. Vatandaşımız da oy verirken geleceğimizle ilgili kim ne yapabilir diye düşünmeli. Artık ‘şu kişi benim işimi çözecekti’ devri geride kaldı” diye konuştu. Ülkenin gerçek derdinin yıllardır kangrene dönüşmüş mevcut CTP ve UBP siyasetinden kurtulmak olduğunun altını çizen Denktaş, “Bana göre bu iki parti ikiz kardeştir. Dış siyasette kamplaşmayı körüklüyorlar, iç siyasette de politika üretmiyorlar” diye konuştu.
“SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ DERHAL TARTIŞILMALI”
Şu anki sistemin ülkeyi ileriye götürmediğini söyleyen Denktaş, uygulanmakta olan parlamenter sistemin başbakanlık sistemine dönüştüğünü ve artık işlevsizleştiğini belirterek, “Kuzeyimiz ve güneyimiz başkanlık sistemine geçmiştir. Eksik yanları gördüğümüz gibi pratik yanlarını da görüyoruz. Anayasanın da daha işlevsel olacak şekilde değiştirilmesi suretiyle başkanlık sistemine geçişi tartışmamız lazım. Anayasanın ve yargının daha işlevsel hale getirilmesi konusunu hep birlikte tartışmalıyız. Seçim sistemimizi değiştirmeli ve güçlü denetleyici bir parlamento nasıl oluşturulabilir bunları konuşmalıyız” dedi. Bu konuların tartışılmadığı sürece ülkede zihinsel bir dönüşümün gerçekleşmeyeceğini vurgulayarak, bu sistemin içinde yeni bir parti de kurulsa yine bu sistemin içinde yok olup gideceğine dikkat çekti. Geleceğe yönelik umudunu asla kaybetmediğini ve çıkış yolları olduğunu söyleyen Denktaş, “Bahsettiğim köklü sistem değişikliği için çalışmalarımı sürdürüyorum ve bu kapsamda sivil bir harekete hazırlanıyorum” dedi.