Kıbrıs sorunu ve 13 Mart’ta Cenevre’de gerçekleşecek toplantıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Denktaş, sürecin Newyork’la beraber başladığını, Cenevre’de devam edeceğini belirterek, dışarıdan pişirilen bir şeyler olduğuna dikkat çekti.

“Dışarıda pişirilen ne ise içinde bir tek biz yokuz ama günün sonunda ortaya çıkacak” diyen Denktaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kez bir referandum beklemiyorum. Bizden değil, Rumlardan çekindikleri için. Bana göre yeni plan her ne ise referandumsuz, beş imza ile sonuçlanmış olacak. Önemli olan şu: empoze edilen hiçbir çözüm sonuç vermedi. Kıbrıs Cumhuriyeti sürmedi, Annan Planı empoze edilen bir çözüm modeliydi, sonuca varmadı. Crans Montana benzeri bir gelişme. O nedenle yeni Genel Sekreter yaşanan bunca süreçten sonra bunu göze almayacak ve referandumsuz bir çözüme ulaşmaya çalışacaktır.”

Serdar Denktaş: Adım adım bir sonuca yürünüyor

Ortaya çıkacak yeni çözüm modelinin iki devletli ile federal bir çözüm arasında olacağını kaydeden Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da açıklamalarını hatırlatarak, ‘Sayın Hakan Fidan da söyledi, biz de söylüyoruz, adım adım bir sonuca yürünüyor. Bunu Türkiye ve kendi siyasi partilerimize anlatmak zorundayız artık. Çözüm değil, sonuç diyorum. Bu sonuç nedir?” diye konuştu.

Denktaş: Dış dünyaya ortak dili konuşmak zorundayız

“Önce kendi içimizi ikna edeceğiz sonra dış dünyaya ortak dili konuşağız” diyen Denktaş, ortak dilin konuşulduğu takdirde, önümüzün açılacağını kaydetti. “Bu konuda uğraş veren kafa çalıştıran, kendi içinde tartışan bir grup olarak çalışma yürütüyoruz” diye devam eden Denktaş, bunu kendilerinden başka yapan birinin olmadığına vurgu yaptı, ‘Kıbrıs sorunu pek gündemlerinde değil’ dedi. Denktaş bugünkü şeklimizle kalmamızın mümkün olmadığının da altını çizdi.

Mülkiyet konusu… “Güney’de de Taşınmaz Mal Komisyonu kurulmalı”

Mülkiyet sorunu ve Güney’in tutuklamaları ile ilgili de konuşan Denktaş, Güney Kıbrıs’ta da Türk malları için Taşınmaz Mal Komisyonu kurulması gerektiğini kaydetti. Denktaş, Güney’de kurulacak Taşınmaz Mal Komisyonu ile KKTC’de ki komisyonun ortak çalışarak bir noktaya kadar sorunu çözebileceğini belirterek, durumun tıkandığı noktada da ise global takasın devreye girmesi gerektiğini söyledi.

“Bir yerlerden 3’üncü Dünya Savaşı’na doğru bir gidişat var”

KKTC’nin karışık bir ortamda, ateş çemberi içerisinde olduğuna da dikkat çeken Denktaş, şunları söyledi:

“Etrafımızda ateş çemberi var. Gittikçe azan bir vaziyet var. Suriye’de durumlar çok da durulmayacak. Rusya-Ukrayna savaşı bitmeyecek. Gazze-İsrail ateşkes var ama rahat durmayacak. Trump-Zelensky görüşmesinde ‘Bir yerlerden 3’üncü Dünya Savaşı’na doğru bir gidişat var’ dedi. Evet var. Türkiye’nin şu an yapması gereken Çin’le ilişkileri geliştirmektir. Dünya kutuplara ayrılıyor. Bu kutuplardan biri Çin olacaktır. Buna dikkatle eğilmesi lazım Türkiye’nin. Güney’in NATO üyeliği de gündemde, bu gerçekleşirse tüm garanti anlaşmaları ortadan kalkar. Dikkatli olmalıyız”

Sivil silahlanma konusu… “Daha fazla silahlanma iznine gerek yok”

Geçtiğimiz hafta gündeme gelen sivil silahlanma konusunu da değerlendiren Dektaş, “Ruhsatlı-izinli silahlanma suçu engelleyen silahlanma modelidir ama aşırıya kaçmadan. Ruhsatsız silah taşımaktır tehlikeli olan. Bunlar suç işlendiğinde bulunamayacak diye düşünülen silahlanma modelidir. Bunun önüne geçilmelidir. Tabanca taşıma izinleri de yeniden gözden geçirilmelidir. Olması gereken yerlerde izin yok, hiç olmaması gereken yerlerde izin var. Bence bu kadar izin yeterli, daha fazlasına gerek yok. Zaten ihtiyacın çok ötesine geçildi” diye konuştu.

Üstel'den Aliyev’e teşekkür: Tek millet üç devletiz Üstel'den Aliyev’e teşekkür: Tek millet üç devletiz

Cumhurbaşkanlığı seçimi… “Henüz karar vermedim”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı yönündeki soruya da yanıt veren Denktaş, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanlığı için henüz karar vermedim. Bireysel yaklaşımım Cumhurbaşkanı adaylığıdır ama aktif siyasete dönmek için de yoğun baskı var üzerimde. İkisini de değerlendiriyorum. Ama dışında kalmayacağım.”