Çevre konusunda çevre bilincimiz olmadığı için sınıfta kaldık. Sanki evimizin dışında olan herşey bize ait değil gibi yaşıyoruz. Hani deriz ya umursuz bir toplumuz diye.! Sadece umursuz muyuz acaba? Sanki hiç bizden sonra birileri yaşamayacakmış gibi yaşıyoruz.
Çevreyi kirlettik, döndük ondan sonra denizimizi kirlettik, şimdi de denize girmek için Güney’in yolunu tutuyoruz. Denizimizi öyle bir hale getirdik ki; denize girmek için on defa düşünmemiz gerekiyor. Girne Dome Otel yanında bulunan lağım suyu borularının denize aktığını, Kervansaray’da yine bazı işletmeler boruları kumun altından döşeyip atık sularını denize akıtıyor.
Girne Karakız bölgesi tam bir faciya . Özellikle Girne bölgesinde denize girilecek yerimiz kalmadı. Denize para ile giriliyor diye isyan ediyoruz ama galiba da para alanlar haklı. Mesela bir Acapulco temiz, çünkü işletme sahipleri denizi kirletmez. Ya oralara da bedave girilseydi kimbilir oraları da ne hale getirecektik.
Alagadi sahiline yarın sabahleyin bir gidin. Bugün Pazar oraya girmek bedava. Yarın sabahın erken saatlerinde hele bir uğrayın ve manzarayı bir görün. Kendini bilmez birçok vatandaş getirdikleri yemekleri yedikten sonra artıklarını da sahile bırakıyorlar. Pet şişeleri etrafta atılı. Bütün bunlardan rahatsız olan bir kesim var.
Bu manzaralarla karşılaşmamak için Larnaka’ya, Limasol’a veya Baf’a gidiyorlar. Oradaki insanlar hem çevrelerini hem de denizi temiz tutuyorlar. Dün Girne Kaymakam’ı Kervansaray’da özel bir şirkete temizlik yaptırdı.
Birileri sahile inen yolu kapattı, babalarının mallarıymış gibi taşlarla kapattılar. Girne Kaymakam’ı da özel bir şirkete sahil yolunu açtırdı. Bu toplumun karakteri bütün bu olumsuz gelişmelerden ortaya çıkıyor. Çevre bilinci olmayan bir toplumda ancak bunlar yaşanır.
Sıkıyı gören Güney’e kaçıyor ve orada huzur buluyor. Alış-verişi, sağlık iş derken, şimdi bir de deniz için Güney’e gidiyoruz. Temiz denizde yıkanabilmek için. Peki ama bu çözüm mü? Kirlettiğimiz denizi temizlemek yok mu? Tabiki yok.!
Plansız programsız ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı ile yaşayan bir toplum yok olmaya mahkumdur. Ne güzel sahillerimiz dururken, kirli diye Güney’e gidiyoruz. Çareyi her zaman kaçmakta buluyoruz.
GARGA’DAN AL HABERİ
CASİNOCULAR HÜKÜMETE ATEŞ PÜSKÜRDÜLER
Casino sektöründe yıllık imtiyaz vergilerini yıllık 350 bin Euro’dan %300 artırarak 1 Milyon Euro’ya çıkarılmasını isteyen hükümete Casinocular ateş püskürüyorlar. Dün Coloni Otel’de eksiksiz bir katılımla bir araya gelen Casinocular kapatma dahi her türlü eylemi yapacakları öğrenildi. Yaklaşık 2,5 saat görüşen Casinocular oy birliği ile aldıkları kararlarda imtiyaz vergilerinin 350 bin Euro’dan bir kuruş daha fazla bile artırılmasını istemiyorlar. Yani; hükümetin 1 Milyon Euro’yu gelin 500 bin Euro’ya bu işi bağlayalım diyecek olmasını bile asla kabul etmeyecekleri öğrenildi. Hükümetin almış olduğu bu kararı kınayan casinocular 20 günlük sürenin geçmesini bekledikten sonra hükümetin geri adım atmasını bekleyecekler. Geri adım atılmadığı taktirde her türlü eyleme gidecekleri öğrenildi.
SIRADA ERCAN VAR
Ankara’da alınan kararlar bir bir uygulanmaya başlıyor. DAİ ve DAK, Dağa Kolleji’ne peşkeş çekildikten sonra şimdi de sırada Ercan Devlet Havaalanı var. Türkiye Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Mehmet Habip Soluk Kara Yoları ve Hava Meydanları Müdürleri ile birlikte dün KKTC’ye geldi. Soluk Kuzey sahil yolunda incelemeler yapacak, ardından da Ercan Devlet Havaalanı’nın yeni terminal binasının çalışmaları için ekibi ile birlikte yeni projeyi sunacaklar. Edindiğimiz bilgilere göre; Ercan Devlet Havaalanı yeni terminal binası ihalesi önümüzdeki günlerde ihaleye çıkılacak. İşte bu bağlamda son kararı verecek olan Türkiye Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı ve heyeti incelemeleri yaptıktan sonra Pazartesi günü adadan ayrılacaklar.
UBP’LİLER GİRNE’DE İSTİHDAMLARI ARTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
UBP’lilerin de derdi bu. Sanki devlet UBP devleti. Aleni bir şekilde kendi yandaşlarını istihdam ettirmek için çaba sarf ediyorlar. İnsaf da dinin yarısı.! 27 olan istihdam sayısını 40’a çıkarıp kendi yandaşlarını memnun etmeye uğraşıyorlar. Örgüt başkanları ile Milletvekilleri bu konuda kavga veriyorlar. Aldığımız bilgilere göre; her örgüt başkanını memnun etmek için kontenjan sayısını 40 veya 40’ın da üzerine çekmeye çalışıyorlar. Edindiğimiz bilgilere göre; UBP’liler sadece Girne’de istihdam konusunda rahatsızlık yaşıyorlar. Uzun lafın kısası; onların da derdi bu.
TORUN’UN MASASI BALOYA GÖLGE DÜŞÜRDÜ
1.lig şampiyonu K.Kaymaklı’nın önceki akşam Girne Savoy Otel’de şampiyonluk balosu vardı. Seçkin davetlilerin katıldığı balo, güzel bir organizasyonla noktalanırken, gecede yönetim kurulu üyesi Ömer Torun’un ayrıcalıklı masası geceye damgasını vurdu. Diğer yönetim kurulu üyeleri ve başta başkan Ali Başman canla başla gecede uğraş verirken, Torun bir yönetim kurulu üyesi olarak geceye katkı koyacağına kendi masasına ayrıcalık yaparak dikkatleri üzerine çekti. Sanki kendisi ev sahibi değil de misafirmiş gibi masasında neredeyse kuş sütü eksikti. Bu durumu fark eden davetliler, Torun’un bu yaptıklarından rahatsız olduklarını dile getirdiler.
Gelen bilgilere göre; bazı misafirler de bu durumu kulüp başkanı Ali Başman’a ileteceklerini bildirdiler. Dün Garga haber merkezini arayan bazı vatandaşla, Ali Başman’a ve diğer yönetim kurulu üyelerine övgüler yağdırırken, Ömer Torun’u da geceye gölge düşürttüğü için kınadıklarını söylediler. Ayrıcalıklı masa nasıl olur? diye sorduk. Aldığımız cevap; geceye siz de katılmış olsaydınız, Ömer Torun’un masasının nasıl donatıldığını ve nasıl bir ilgi gördüğünü görüp anlardınız dediler. Kısacası; Kaymaklı Spor Kulübü’nün balosu muhteşemdi bir de geceye Torun’un masası damgasını vurmasaydı daha iyi olurdu.
GARGA’YA MEKTUP VAR
AH BU MEHMETÇİK
Daha zamanı gelmedi mi? bir yılı aşkındır tüm yerel gazetelerde Mehmetçik belediyesi öyle Mehmetçik belediyesi böyle diye yazılar yazıldı. Dün de bir gazetede yine Mehmetçik belediyesini o belediyeye bağlı 6 muhtar şikayette bulundu.
Bugüne kadar her çıkan belediyeyle ilgili yazıları okudum. Kim haklı kim haksız yorum yapmadım ama dünkü muhtarların şikayetini de okuyunca en büyük suçu başkanlarında buldum sanırım. İdare amirinin yetkilerini almış bu idare amiri öğrendiğim kadarıyla 30 yıla yakındır idare amirliği yapıyormuş. Bu da demektir ki bu beyefendi başkan seçilmediği zaman da yetkiliydi, sırf sizin isteklerinize onay vermiyor die böyle bir cezalandırma olmamaz bence meclis üyelerine gelince pek bir menfaatleri olan bir mevkide değillerdir amaçları hızmet, neden başkanla ters düştüler. Demek ki belediyede ters giden birşeyler varki müdahale etme ihtiyacı duydular, başkana gelince işittiğim kadarıyla inadıyla meşhurmuş ve bu işler de inadından bu duruma gelmiş.
Sayın başkan bulunduğunuz mevki inatla yürüyecek bir mevki değildir, sizin göreviniz halka hızmettir. Hadi meclis üyeleri, hadi personeliniz, hadi sendika haksız yere sizi suçluyor. Dünkü yazıyı okuduktan sonra ve bölge muhtarları da şikayetten sonra bence kendinizle bir muhasebe yapınız derim. Yine olmazsa İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı devreye girip bu arapsaçını biran önce çözmeli ....
Mehmetçik’li bir vatandaş