Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, özellikle Akdeniz baseninde görülen sıcak hava dalgalarının, doğal olarak deniz yüzey suyu sıcaklığını da artırdığını söyledi.
Özellikle 0-25 metre derinliğe kadar olan yerlerde yüksek bir ısınma gözlendiğini dile getiren Ayas, şunları belirtti:
"Tabii bunun özellikle biyolojik çeşitlilik üzerinde çok etkileri olduğunu değerlendiriyoruz. Özellikle Posidonia oceanica gibi deniz çayırları, makro algler, süngerler, mercanlar gibi habitat oluşturan canlı gruplarının ölmelerine neden olduğunu ya da popülasyonlarında ciddi daralmaların olduğunu gözlemliyoruz. Bu türler neden önemli? Çünkü diğer birçok tür için üreme, beslenme ve aslında kendini saklama ya da gizlenme alanları oluşturduğu için, habitat oluşturduğu için bu türler biyoçeşitlilik devamlılığı için çok önem arz ediyor"
"İNDO-PASİFİK KÖKENLİ TÜRLER, SÜVEYŞ KANALI ARACILIĞIYLA 100 YILI AŞKIN SÜREDİR AKDENİZ’E GİRİYOR"
Akdeniz tropikalleştiğini ve Akdeniz’in değiştiğine dikkat çeken Ayas, "İndo-pasifik kökenli türler, Kızıldeniz-Akdeniz bağlantı kanalı; Süveyş Kanalı aracılığıyla 100 yılı aşkın süredir Akdeniz’e giriyor. Sıcak hava akımların oluşturduğu deniz yüzeyi sıcaklıklarının artması, aslında bizi bu var olan tür göçünün hızlandırılması noktasında endişelendiriyor. Deniz suyu sıcaklıklarındaki her anormal artışlardan sonraki yıl biz yeni türleri görüyoruz. Yeni gelen egzotik türleri, yeni gelen tropik türleri daha fazla sayıda görmeye başlıyoruz. Aslında bunun bir mekanizma gibi olduğunu düşünüyoruz. Yaptığımız gözlemlerde; özellikle deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olduğu yıllardan sonraki yaptığımız dalışlarda ve araştırmalarda daha fazla tropik türe rastladığımızı genel olarak değerlendirebiliriz. Tabii bunun bilimsel istatiksel bir çalışmasını ortaya çıkartamadık ama genel olarak yabancı tür çeşitliliğinde artışı böyle sıcak yıllardan sonra daha fazla görmeye başlıyoruz" diye konuştu.
"HER DALIŞIMIZDA MAKRO ALGLERİN SAYISININ VE DENİZ ÇAYIRLARININ AZALDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Akdeniz’in değiştiğini ve değişmeye devam edeceğini vurgulayan Ayas, şöyle devam etti:
"Yani Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte özellikle Doğu Akdeniz dediğimiz ülkemizin kıyılarında bulunduğu bölge değişiyor. Çok hızlı bir şekilde değişiyor. Tabii bu sıcak hava akımları deniz suyunu ısıtmaya devam ettikçe her yıl bu değişimin hızlanacağını öngörüyoruz. Burada sadece yerli türler ya da yabancı tür kompozisyonu üzerinden değerlendirmemek lazım. İlk söylediğimiz nokta şu. Habitat oluşturan türlerin kaybı çok dramatik bir değişikliğe yol açar. Mesela mercanlar, süngerler, deniz çayırları ve makro algler dediğimiz bitkisel materyaller aslında 0-25 metre yani ışık zonu dediğimiz kıyı zonunda önemli türlerdir ve habitat oluştururlar. Biz her dalışımızda, bu alanların daraldığını, makro alglerin sayısının ve deniz çayırlarının azaldığını görüyoruz. Bu türlerin tamamı sıcaklıktan etkilenir. Deniz suyu sıcaklığı arttığında öldüklerini görüyoruz, popülasyonlarını daralttıklarını görüyoruz."
"BUNLAR NEDEN ÖNEMLİ? ÇÜNKÜ DİĞER TÜRLER İÇİN BİR EV"
Popülasyon daralmasına örnek veren Ayas, "Mesela Mersin de dahil tüm Akdeniz için endemik olan deniz çayırlarının, yerli deniz çayırlarının bugün Mersin’de küçük alanlarda varlığını devam ettirdiğini görüyoruz. Bunlar neden önemli? Çünkü diğer türler için bir ev. Habitat oluşturuyorlar; üreme, beslenme, birçok biyolojik aktivitesini bu türler üzerinden gerçekleştirdikleri için aslında en büyük dramatik değişiklik sıcaklık anlamında habitat oluşturan türlerin ortadan kalkması ya da daha popülasyonların daralmasıdır. Eğer bir ortamda tür kayıpları varsa, habitat oluşturan türler kayboluyorsa onun yerine yeni türler adapte oluyor. Mesela deniz çayırlarının eskiden var olduğu bölgelerde yani Akdeniz’in yerli deniz çayırlarının eskiden var olduğu yerlerde şimdi mesela tropik deniz çayırları yer alıyor. Biyoçeşitlilikteki değişimi de görüyoruz. Yani boşalan her alan tropik türlerle dolduruluyor. Bu değişim mekanizmasıyla ilgili sıcaklığın etkisinin tropik türlerin lehine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.