Tatar, “Savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’nin gücünü artırdı” ifadelerini kullandı.

İşte o açıklamalardan satır başları:

“Güney Kıbrıs şu anda Batı dünyası ile bir bütün ilişkileri vardır anlaşmaları vardı. Bir takım askeri konularda bize karşıt Türkiye’ye karşıt bir yapılanma içerisinde elbette başkalarının yönlendirmesiyle bu işlere girebiliyorlar. Biz de bundan büyük bir rahatsızlık duyuyoruz.

Kıbrıs’ın güneyinde hem Kıbrıs Rum aynı zamanda İngiliz egemen üslerinden böyle hareketlerle bizi rahatsız eden durumlar vardır.

“Kıbrıs Türkü kendi geçmişini hatırlıyor”

Kıbrıs o bölgeye çok yakın uçak kalktığında 10-15 dakika sonra orada olabiliyor. Kıbrıs’ın önemi işte bir kez daha ortaya çıkıyor. İngiltere 1923’te Lozan anlaşması ile Kıbrıs’ı kendi egemenliğine alıyor 350 yıl Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde olan Kıbrıs adayı 1923 Lozan anlaşması ile İngiltere 1960’ta Kıbrıs’tan çekildiğinde 37 yıl sonra iki egemen üs alıyor.

Bütün bunları zaten biz de Kıbrıs Türkü olarak aynı anlayışla hep kınıyoruz yapılanları ve bu insanlık dramını zulmünü vahşeti büyük bir tarifsiz acıyla izliyoruz.

“Seyirci kaldılar”

Girne Asker Hastanesi yarın hizmete açılacak Girne Asker Hastanesi yarın hizmete açılacak

Kıbrıs Türkü Gazze’deki katliamda kendi yaşadığını gördü. 1960’ta benzer hareketler saldırılar Kıbrıs Türklerine yapıldığında Kanı Noellerle kendi evlatlarımızı çocuklarımızı kaybettiğimizde toplu mezarlara gömüldüklerinde bizim hemen orada olan İngiliz üslerinden herhangi müdahale olmadı seyirci kaldılar BM seyirci kaldı bütün dünya bunu biliyor. Türkiye hep yanımızda durdu. Kendi askerleriyle müdahale etmeye çalıştı 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Kıbrıs Türkü bağımsızlığa kavuştu.

“Türk askerinin varlığı kırmızı çizgimiz”

Dolayısıyla bütün bu yapılanlar bütün bu soykırımlar bu hareketler Kıbrıs Türkü için çok şeyler ifade eder. Çünkü benzerini yaşadık ve bundan sonraki süreçte Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa adil kalıcı bir anlaşma mutlak suretle bizim talebimiz Türkiye Cumhuriyetinin var olan kendi hakkıyla garantörlüğünün devam etmesi ve aynı zamanda caydırıcı bir güç olarak Türk askerinin kolordusunun orada Kıbrıs’ta devam etmesi bizler için vazgeçilmez kırmızı çizgilerimiz. Aksi taktirde dünyada ne olduğunu görebiliyoruz.

İki devletli bir çözüm ancak bizleri geleceğe taşıyabilir. Ve tabii Türkiye ile ilişkilerimizin aynı şekilde devam etmesi. Türkiye AB’de olmadığı için garantörlük hakları sona erecek garantör ülke artık olmayacak Türk askerini de çekecek biz bunlara hep karşıyız. Türkiye hamdolsun bu konuda tamamıyla bizi desteklemektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sık sık açıklamaları vardır. Artık Kıbrıs’ta adil kalıcı sürdürülebilir bir anlaşma için Kıbrıs’ın gerçeklerine bakmamız lazım.

KKTC’nin tanınması gerekiyor”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz’de barışın huzurun ve istikrarın güvenliğin bir anahtarıdır.

“Geçitkale’de Türk SİHA üssü”

TSK’nın kendi düzenlemeleri vardır. Bu havalimanı fevkalade önemli. Meclis’imizden de geçmesiyle TSK’ya devredildi ve dolaysıyla orada yapılacak olan bazı yatırımlarla ihtiyaç hasıl olduğunda bir askeri havalimanı olarak kullanılması KKTC’de hem Kıbrıs Türk halkının kendi güvenliği hem de bölgede Türkiye’nin etkinliği bakımından çok önemli.

“Doğu Akdeniz’de hakkımız var”

Mavi Vatan’ın korunması için Geçitkale kritik önemde.

“KAAN’ın uçuşuyla gururlandık”

Dün KAAN’ın uçuşuyla hep birlikte bunun gururunu yaşadık. KAAN’ın inşallah hayırlara vesile olacağına temenni ettim. Eğer siz güçlüyseniz eğer böyle bir savunma ve her türlü Türk Silahlı Kuvvetleri’ni milletin gücünü artıracak bir takım imkanlara sahipseniz o zaman söz hakkı olmanız ve sözünüzün geçmesi çok daha güçlü olur. Ben milletimize başarılar diliyorum. KAAN’ın hayırlara vesile olmasını temenni ederim.”