Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirine BM Genel Sekreteri’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporlar ve son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Tatar, “Rum tarafı son günlerde halkımızı huzursuz etmek ve eskiden de denedikleri ve bir yere varamadıkları yöntemleri yeniden ortaya çıkarmak suretiyle saldırganlığını arttırmıştır” dedi.

“Rum liderliğinin bugünlerde dünyaya verdiği mesaj, Kıbrıs Türk halkına karşı bir saldırı başlatma suretiyle, belki de hiç olmadığı şekilde düşmanlık içermektedir” ifadelerini kullanan Tatar, Kıbrıs Rum tarafını bu tutumdan vazgeçmeye çağırdı.

“(BM Genel Sekreteri’nin raporlarında) Ara bölge ihlallerine ilişkin saptamaları taraflı buluyoruz”

“BM Genel Sekreteri’nin BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu iki raporun yayınlanmasının ardından Rum liderliğinden alışageldiğimiz maksimalist görüşler neredeyse aynı cümlelerle her gün kendi basınlarına servis edilmektedir” diyen Tatar, bu iki rapordan birinin, BM Barış Gücü’nün operasyonlarına, diğerinin BM İyi Niyet Misyonuna ilişkin olduğunu belirtti.

“Bu raporlar içerisinde özellikle ara bölge ihlallerine ilişkin saptamaları taraflı buluyoruz” şeklinde konuşan Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ın bu raporlara ilişkin dün New York’ta BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimî üyesi ve 10 geçici üyesi olmak üzere 15 ülke temsilcisine brifing verdiğini kaydetti.

Tatar, Stewart’ın basına yapmış olduğu açıklamada iki tarafın kabul edebileceği bir uzlaşı modeline yaptığı vurgunun önemli olduğunu söyledi.

Konuşmasının devamında “Rum tarafı son günlerde halkımızı huzursuz etmek ve eskiden de denedikleri ve bir yere varamadıkları yöntemleri yeniden ortaya çıkarmak suretiyle saldırganlığını arttırmıştır” diyen Tatar şöyle devam etti:

“Buna vurgu yapmamın nedeni şudur. BM Genel Sekreteri, 2021 yılında varılan anlaşmayı bozan Rum tarafını Kişisel Temsilci ataması konusunda ikna etmek için 2 yıl harcamıştır. Nihayetinde ben de 10 Aralık tarihinde Sayın Guterres’in önerdiği adayı kabul ettim. Yeri gelmişken tekrar etmekte fayda görüyorum, Kişisel Temsilci olarak atanan Sayın Maria Angela Holguin Cuellar’ın 6 ayı aşmayacak bir süreyi kapsayacak şekilde, iki taraf arasında yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığını araştıracağı tek görevi olacaktır. Bu konuda herhangi bir tereddüt yoktur, benim Sayın Genel Sekreter’le vardığım uzlaşı bu şekildedir”

Öte yandan Kıbrıs Rum tarafının, Cuellar'ın federasyon zemininde müzakerelerin görüşülmesi için görev yapacağı yönünde açıklamalar yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, bunun gerçekleri yansıtmadığını vurguladı. 

“Kişisel Temsilci’yi 30 Ocak 11.30’da Cumhurbaşkanlığı’nda kabul edeceğim ve böylelikle bu çalışmalar da başlayacak”

Kişisel Temsilci’yi 30 Ocak saat 11.30’da Cumhurbaşkanlığı’nda kabul edeceğini ve böylelikle bu çalışmaların da başlayacağını açıklayan Tatar, “Kişisel Temsilci’nin çalışmaları yanında, biz olduğumuz yerde durmadık ve ilave bir iş birliği süreci de önerdik. Bu süreci başlatmak için de BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Sayın Hristodulides’le üçlü bir görüşme yapmaya hazır olduğumu Sayın Guterres’le hem New York’ta yaptığımız yüz yüze görüşmede, hem de akabinde yapmış olduğumuz telefon görüşmesinde dile getirdim” dedi.

Hal böyleyken, Kıbrıs Türk tarafı olarak pozitif bir ajandayı ileriye götürmeye çalışırken, Rum liderliğinin bugünlerde dünyaya verdiği mesajın, Kıbrıs Türk halkına karşı bir saldırı başlatma suretiyle, belki de hiç olmadığı şekilde düşmanlık içerdiğini söyleyen Tatar, diğer Rum yetkililerin de çekinmeden kamuoyuna verdikleri mesajlarda siyasi olarak Kıbrıs Türk halkını hedef alacağını ifade ettiğini kaydetti.

“Böylesine bir ortamda başından beri müzakere edilerek bulunacak bir uzlaşıya bağlılığımızı deklare etmemize rağmen, Kıbrıs Türk halkının hayatını zorlaştıracak, izolasyonu daha da arttırmaya yönelik adım atma çalışması sürdüren bir tarafla nasıl bir muhataplık sürdürülmesi gereği de yine halkımız tarafından takdir edilecektir” diyen Tatar, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Kıbrıs sorunu 61’inci yılına girmiştir. BM Barış Gücü Kıbrıs Adasına 60 yıl önce gönderilmiştir. O tarihten beridir Kıbrıs Türk halkının özünden gelen hakları gasp edilerek Rum yönetiminin adayı tek başına temsil etme ve adanın tümüne dair karar verme hakkı varmış gibi davranılmaktadır. Adil ve kalıcı bir çözüm için bu durum muhakkak surette değişmelidir. Bunun da tek yolu egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayacak yeni ve resmi bir süreç sonucunda bulunacak bir uzlaşıdan geçmektedir.”

Öztürkler, Sağlık Turizm Federasyonu heyetini kabul etti Öztürkler, Sağlık Turizm Federasyonu heyetini kabul etti

“Gelin düşmanca tutumunuzdan vazgeçin”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasının sonunda Kıbrıs Rum tarafına düşmanca tutumundan vazgeçmesi çağrısını yineleyerek, “Aynı coğrafyayı paylaştığımız Kıbrıs’ı bir iş birliği adasına dönüştürelim. Hem iki halk kazansın hem de bölgemizin istikrarına katkıda bulunalım.” dedi.