Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) ilk bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan, vefatının 45’inci yıl dönümünde Lefkoşa’da TMT Mücahitler Derneği’nde düzenlenen törenle anıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar törende yaptığı konuşmada, “Esas olan KKTC devleti, barışımız, huzurumuz, güvenliğimiz ve vefamızdır” diyerek, vefa duygusuyla Ali Rıza Vuruşkan’ı anmak için toplandıklarını belirtti. Vuruşkan’a rahmet dileyen Tatar, “Mekanı cennet, ruhu şad olsun” dedi.
Tatar, Rum-Yunan ikilisinin, EOKA’cıların, teröristlerin, Kıbrıs Türk halkına yaptığı saldırıların dorukta olduğu ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin buraya yakın olmadığı günlerde radyo, televizyon ve iletişimin hemen hemen olmadığını dile getirdi.
1960 anlaşmaları öncesinde İngiltere, Kıbrıs’tan çekilmeye karar verdiğinde, Rum-Yunan ikilisinin baskıları ve nüfus oyunlarıyla adanın, “Rum adası” olduğu algısı yaratıldığını kaydeden Tatar, İngiltere’nin gitmesiyle adanın Yunanistan’a bağlanarak, Enosis’in gerçekleştirilmek istendiğini söyledi.
“İngiliz ordusuna karşı bile her türlü çirkinliği yapanlar, Kıbrıs Türk halkına saldırırken, Anadolu’dan sesler geliyordu, meydanlar dolup taşıyordu” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, “Ya Taksim, Ya Ölüm”, “Kıbrıs Türk’tür, Türk Kalacak” sloganlarına dikkat çekti.
Kıbrıs Türk halkının Özgürlük ve Varoluş Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile dava arkadaşları ve merhum Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu anan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs’ın, Yunanistan’a bağlanması durumunda Türkiye’nin gerekirse savaşa gireceğinin” vurgulandığını kaydetti. Tatar, Türkiye’nin ağırlığını koymasıyla, Kıbrıs kuruluş anlaşmalarında, Kıbrıs Türkü’nün eşit, kurucu ortak olduğunu belirtti.
Türk Mukavemet Teşkilatı kahramanlarının, Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve huzuru için çok önemli görevler yaptığını ifade eden Tatar, “O günün şartlarında bunu başarmak hiç de kolay değildi. Bizim kahramanlarımız, başta Rıza Vuruşkan ve diğerleri bunu başardılar” diye konuştu.
Teröristlerin ve EOKA’cıların cirit attığı adada Kıbrıs Türk halkının teşkilatlanması, örgütsel yapı ve düzenli bir ordu haline gelen TMT ile Kıbrıs Türk halkının varlığı, hakkı ve hukukunun dünyaya haykırıldığını vurgulayan Tatar, “Neticede Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olarak altında imzasıyla önemli anlaşmalara mührünü vurmuştur” şeklinde konuştu. Tatar, Dr. Fazıl Küçük ve garantör Türkiye Cumhuriyeti’nin imzası ve TMT’nin görevlerini başarıyla sürdürmesinden sonra bunun mümkün olduğunu belirtti.
-“Bir anlaşma olacaksa KKTC bunun parçası olacak”
50 yıldan fazla federal temelde bir anlaşma için müzakere masalarında, Kıbrıs Türk halkının iyi niyetine rağmen zaman kaybedildiğini dile getiren Tatar, Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa, KKTC devletinin bu anlaşmanın bir parçası olması gerektiğinin altını çizdi. Tatar, son 3 yıldır yürütülen bu mücadeleye Türkiye Cumhuriyeti’nin tam destek verdiğini kaydetti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olan Kıbrıs Türk halkının, silah zoru ile dışlandıktan sonra kendi devletini kurmak zorunda olduğunu ifade eden Tatar, KKTC öncesindeki, Kıbrıs Türk devletiyle birlikte 60 yılın tamamlandığını söyledi. KKTC’nin, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın ardından Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu statü ile şu anda uluslararası camiadan talebimiz, ‘Bir anlaşma olacaksa, KKTC devleti bu anlaşmanın bir parçası olacaktır. Aksi takdirde müzakere masasına oturmuyoruz’ diyoruz. Ve bu konuda Türkiye’nin tam desteği var” şeklinde konuştu.
-“Bir kez daha olmaz”
Hala, ‘bir kez daha’ denildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir kez daha olmaz” vurgusu yaptı. “Şehitler veren, acılar çeken, fedakarlık yapan, milli bir değeri temsil eden Kıbrıs Türk halkı olarak tükürdüğümüzü yalayamayız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Annan Planı döneminden sonra Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alındığını, Kıbrıs Türk halkına verilen sözlerin ise tutulmadığını söyledi.
Crans Montana’da da benzer durumların yaşandığını, garantör ülkelerin de masaya geldiğini ifade eden Tatar, “Yine Türk tarafının iyi niyetini ortaya koymasına rağmen anlaşmaya ramak kala, ‘sıfır asker, sıfır garanti dediler ve çekip gittiler’” diye konuştu.
“Sıfır asker, sıfır garantinin” Kıbrıs Türkü ve Türkiye tarafından kabul edilemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bunu hala savunanlar nasıl bir vicdan, nasıl bir akıl, nasıl bir vizyon, nasıl bir anlayış. İnsan şaşar kalır” dedi.
Senaryolar oynandığını, spor meselesini bile istismar edenler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, her gün yapılanlarla, Kıbrıs Türk halkının moral ve motivasyonunun bozulmaya, dış mihrakların da dinamitlemesiyle halkın içerisine nifak tohumları sokulmaya çalışıldığını söyledi.
-“KKTC artık bir gerçektir, tanısınlar veya tanımasınlar bir realitedir”
“Nereden, nerelere gelindi” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin statüsünün her geçen gün yükseldiğini belirterek, “KKTC artık bir gerçektir, tanısınlar veya tanımasınlar bir realitedir. 60 yıldan sonra buradaki otoritenin ortadan kaldırılması ve bizleri başka yerlere yama yapmalarını asla kabul etmeyiz, etmeyeceğiz” vurgusu yaptı.
Kıbrıs Türk halkının, bu topraklarda ilelebet bağımsız ve özgür yaşayacağını kaydeden Tatar, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin, KKTC’nin 40 mil uzağında olduğunu söyleyerek, “Anavatan, yavru vatan, Mavi Vatan. Bu üçlü birlikte geleceğe daha emin adımlarla yürüyecektir. Ve gelecekte Kıbrıs Türk halkı çok daha refah dolu, müreffeh yarınları yakalayacaktır” dedi.
Tatar, 40’ıncı yılını tamamlayan KKTC’nin güçlenerek, yoluna devam edeceğini belirtti.