Bir bayram telaşıdır gidiyor. Bu özel günler siyasiler için tam bir fırsat kendilerini bu özel günlerde halkın içerisinde göstermeye çok meraklıdırlar. Bayram geldimi hasta ziyaretleri de başlar. Düşünün hiç tanımadığınız birisi hastanede hasta yatağında yatırken bayram diye ziyaretinize geliyor. Bayram nedeni ile siyasiler dün Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu hastanesinde boy gösterdiler. Ama kaş yapayım derken göz çıkarttılar.
Hastane çevrelerinden aldığımız bilgilere göre; CTP’liler dün sadece hemodiyaliz servisini ziyaret ettiler. CTP genel başkanı Özkan Yorgancıoğlu, CTP Lefkoşa Milletvekili Mustafa Yektaoğlu, Lefkoşa İlçe Başkanı Ali Seylani ve Mehmet Ceylanlı hastaneyi ziyaret edenler arasında idiler. Ama sadece hemodiyaliz servisini ziyaret ettikleri için diğer hastaların gücüne gitti. Gelen bilgilere göre; hemodiyaliz servisini gezen CTP’liler hastalara meyve suyu ve kolonya ikram ettiler. Diğer servislere neden gitmedikleri ise bilinmiyor. Ama bilinen bir gerçek var ki; onlar kaş yapayım derken göz çıkarttılar.
İBRAHİMOĞULLARI UBP ÖRGÜT BAŞKANLARINI YEMEĞE GÖTÜRDÜ
Kalkınma Bankasına müdür olmak isteyen Ercan İbrahimoğulları müdür olmak için UBP’li örgüt başkanlarını dün Lefkoşa’da Califorian Restaurantta götürdü. Dedik ya; bu ülkeyi örgüt başkanları yönetiyor. İbrahimoğulları da bize göre doğrusunu yaptı. Başbakan’ı yemeğe çıkaracak hali yok ya? O da ne yaptı UBP’li örgüt başkanlarını yemeğe götürüp Kalkınma Bankası’na müdür atanabilmek için yardım istedi.
Bildiğiniz gibi Ahmet Atamer’in başarılı olmasına rağmen, sırf ÖRP döneminde ÖRP tarafından atandığı için görev süresi kısa bir süre sonra dolacağından müdür muavini olan Ercan İbrahimoğlulları bu makama talip. İbrahimoğulları tam da bayram haftasında bayram bahane müdürlük şahane misali UBP’li örgüt başkanlarını yemeğe götürdü. Ne diyelim; afiyet bal şeker olsun.
MESAJI OLAN ALSIN
Sn.Mehmet UYSAL; Cumartesi günü önemli konuklarla zivaniya’yı kafalara çekmişsiniz. Bu defaya söyle ki zambukayi’yi size biz gönderelim. Çav..
Sn.Hüseyin ÖZGÜRGÜN; Görüşmelerde Cumhurbaşkanı’nın arkasındayız demeniz Saray’la dışişlerinin iyi diyalog içinde çalıştığını bir kez daha gösterdi. Arada ortalığı karıştıranlar ne demek istediğimizi iyi anlamışlardır.
Sn.Nazım ERGENE; Bu sıralar başınızın ağrıdığı kesin ama gelgelelim imza atmak o kadar kolay olmasa. Sen en iyisi bu yanlışı düzelt ki günü geldiğinde başın daha fazla ağrımasın. Bakan sözlü talimat verdiyse o zaman imzayı da o atsaydı ya...
Sn.Ata TAHİROĞLU; Hamitköy’de yapacağın yeni siteyle uğraşmaktan yorgun düştüğünüz ve hasta olduğunuz söyleniyor. Bu sıralar havalar da değişiyor önlem almayı ihmal etmeyin.
Sn.Şener ELCİL; Demokratik hakkınızı provokatif eylemlere dönüştürmeniz hoş karşılanmadı haberiniz olsun.Halk ülkede bölücü konuşmalar istemiyor, halk sadece huzur istiyor. Üstelik demokratik mücadeleyi elçilik, AK Parti ve Ankara’yı hedef alarak yapmanızdan rahatsızlık duyanlar çoğunlukta bilesiniz. Bir tepki koyacaksanız hükümetle kozlarınızı paylaşmanız istenir.
Sn.Süreyya GÜRSES; Gelininize yeni dükkan açma çabası içinde olduğunuzu söylüyormuşsunuz. Kadın kollarıydı, Lions’lardı derken bir de dükkan açma telaşı içinde olmanız bu enerjiyi nasıl buluyorsunuz dedirtti. Hayırlı olsun kolay gelsin. Bu arada açılışı kimin yapacağı da parti içinde konuşuluyor ve merakla bekleniyor haberin olsun.
Sn.Volkan ÇANAKÇI; Salı akşamı Biyer Restaurant’da bazı örgütlerle yemekte görüldünüz. Afiyet bal şeker olsun da meclis uzayınca bakanı temsilen mi gittiniz diye görenler sormadan edemedi.
Sn.Hüda AKSOY; Sizi bu kadar İrsen bey’e destek olurken görenler vefa diye buna derler dedirtiyor. Ne kadar da bazılar sizi eleştirse de her makamda oturanın muhakkak ki eleştirildiğini unutuyorlar değil mi, üstelik de bu zor dönemde başbakan müsteşarı olmak kolay değil. Bu arada saç tıraşınız da yakışmış diyor sizi görenler. Sıhhatler olsun.
Sn.Osman KORAHAN; Şu Sayıştay’daki iş disiplini denetimlere de yansıdığı kesin. Gelen bilgiler personel eksikliğinin Amme taradından en erken zamanda giderileceği yönünde. O zaman belki bazı şeyler daha düzene girebilir desenize..
Sn.Akın AKTUNÇ; ET 202 plakalı gri renk aracınla gargalarımızı görmeden yanından geçtin.Üstelik gargalarımız sana el salladı ama hiç oralı olmadın.Diyorsan ki Metropol yolu çok kalabalık sağa sola bakamam o zaman iş değişir.
Sn.Güven ARIKLI; Bu aralar Sami’yle arandan su sızmıyor diyorlar.Geçen günkü mecliste Sami’yi bulmak için sormadığın insan kalmadı. İlk yapman gerekeni en sonunda yapıp cepten ona ulaşmışsın diyorlar.
GARGA’YA MEKTUP VAR
Sevgili Harun,
Namı Diğer Garga,
Yazılarını ilgiyle takip ediyor, keyifle okuyorum. Bu mektubu yayınlarmısın bilemem ama ülke gündemine ilişkin düşüncelerde benim düşüncelerime de yer verilsin istedim.
Geçtiğimiz ay Cadılar Bayramını kutladık. Yetmezmiş gibi şimdi bir de Kurban Bayramını kutlayacağız. Ardından da Christmas.
Benim anlamadığım; Müslümanız diyoruz, oruç tutuyoruz, Halloween kutlayıp ardından alkol tüketerek Christmas kutluyoruz. Burada bir anormallik yok mu? Utanmasak yakında Easter Holiday de kutlayacağız. Hatta Bank Holiday günleri ilan edeceğiz.
Ne olduğumuz, nereye gittiğimiz, ne yaptığımız, ne yaşadığımız ve ne konuştuğumuz belli değil. Önümüzde bizi göstermeyen buharlı bir cam var. Buğulaşmış camın arasından bakıp ne yaptığımızı merak edenlerin beyinlerinde K.K.T.C. ile ilgili net bir düşünce yok. K.K.T.C. nedir? Bu ülkenin vatandaşı ne yapar? Neye inanır? Görüşü nedir?
Yukarıdaki soruların cevaplarını verebiliyorsanız objektifsinizdir. Veremiyorsanız fikirsiz. Fikirsiz olmak başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşturmak gibidir. Bayram alışverişi demektir. Christmas hazırlığı demektir. Halloween kostümleri giyip Cadılar Bayramı kutlamak demektir. Ülkemizdeki herşey güllük gülistanlık, ekonomi süper ve işsizlik en az orandaymış gibi yaşıyoruz. Bu anormalliğin sebebi? Ganimet kültürü, 1974 Barış Harekatı ve Ankara!
Gururlusun çünkü Ankara gururlu. Türk’sün çünkü Ankara Türk. Müslümansın çünkü Ankara Müslüman. Bayram kutluyorsun çünkü Ankara da kutluyor. Geleceğin belli değil çünkü geleceğin Ankara’nın elinde. Sana ait olan? Hiçbirşey!
Derin bir uykuda olmak her zaman huzur vericidir. Isıran sivrisinekleri bile hissetmezsiniz. İkramiyeler sıcak havada serinleten klimalar misali. Maaşlar çoğu zaman cebimize konan sebepsiz harçlıklar gibi. Soruyor muyuz niye? Sormuyoruz. Umursamıyoruz çünkü uyku tatlı, rahatlık güzel, yılanlar bize dokunmuyor; bırakıyoruz, istedikleri kadar yaşasınlar.
Trafikte geçen hafta iki gencimizi kaybettik. Neredeyse hergün kazalar oluyor. Niye? Trafik bilinci ve sistem yok. Önemli mi? Hayır. Daha önemli şeyler var. Kurban Bayramı hazırlıkları, Halloween kostümleri ve Christmas hindisi. Ülkemizdeki hırsızlık, uyuşturucu, fuhuş, tecavüz, magandalık, gasp ve dolandırıcılık suçları yüksek oranda. Önemli mi? Hayır. Daha önemli şeyler var. Zengin yaşamak, lüks restoranlarda yemek yemek, en pahalı arabayı kullanmak ve lüks evlerde yaşamak.
Dışarısı bizi ilgilendirmiyor. Dışarısı bizim değilmiş gibi yaşıyoruz. Ülke sevgisi sahte. Sevseydik gerçekten dışarısı bizim olurdu. Sokaklar bizim olurdu. Biz doğaya ait olurduk, doğa bize değil!
Sevseydik objektif olabilirdik. Sevseydik görebilirdik gerçekleri. Ve sevseydik umursardık sistemdeki bozuklukları, gerekirse her yanlış için dökülürdük sokaklara.
Kopyalanması gereken Halloween değil, sokaklardaki direniş. Christmas değil, dik durma olgusu. Bayram Hazırlıkları değil, mücadele hazırlığı; ve marifet lükse değil, özgürlüğe, orjinalliğe özenmek.
Bizler orjinal değiliz. Özgür değiliz. Bizler Ankara’nın olmasını istediği insanlarız. Meclisimiz göstermelik, vekillerimiz iradesiz, ülkeyi yönetenler deyimi yerindeyse ‘bissi kedi’. Neden bissi kedi? Çünkü söz hakları yok. Çünkü karar verecek güce sahip değiller. Ankara ne derse o olur. Bunun farkında mısın? Farkındaysan objektif, değilsen fikirsizsin. Fikirsiz olmak başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak gibidir. Şimdi söyle kardeşim; sen hangisisin? Objektif mi yoksa fikirsiz misin?
Kubilay Us