Bu söz, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait...
Kim için, ne için yanıyor bilmiyorum ama bildiğim kendi iktidarı zamanında katledilen 129 Kürt çocuğu için olmadığıdır. Tam 129 çocuk, bunların hiçbiri savaşta olmadı, cephede karşında sana silah sıkmıyorlar, yani meşru göstermek için hiçbir sebep bulamıyorsun Kaldı ki bunlar insan ve çocuklar, çoğu kez oyun zannettikleri eylemlerde polis dipçiğiyle kafaları ezilerek yada onlarca polisin linç ettikleri çocuklar bunlar…
Tam 129 ana kuzusu,
Devletin şefkatli ellerinde şefkat bolluğunda boğduruldular(!) dünyada eşine az rastlanır bir vahşet diyecem ama değil, yanı başımızda ‘bahar’ dediklerı oyunun piyonluğuna soydurulan arap çoğrafyasında da benzerilerine rastlar olduk. Ha bir de Afrika var, onların da belki ilerisindeyiz. Hani dünya sıralamasında en sonda değiliz politik malzemeye uygun… Devletin, siz ‘Arap cografyasına ve Afrikaya bakın, halinize şükredin onlar bizden daha çok çocuk öldürüyor’diyerek göğüs gerebileceği bir ortam…
AKP iktidarında öldürülen 129 çocuk, son 20 yılda 500 çocuk katledildi...
Hepsi de devletin güvenlik güçleri tarafından, güvenliğini sağlamak için kurulan güvenlik güçleri, güvenliği sağlamayı bırakmış güvenliğimize en büyük tehdit olmuş durumda, kanıtı da: Katledilen çocuklar. İnsanın en masumu ve en savunmasızı minnacık yürekler çocuklar yani...
Suçu sadece güvenlik güçlerine atıp, onları suçlamak eksik kalır zira onlar da bir yerlerden emir alıyor ve baştaki hükümetin politikasına uygun davranmak zorunda. Bu katliamlar devletin bir politikası haline gelmiş adeta. Birileri emir veriyor, güvenlik güçleri emri yerine getiriyor ve yargı çocuk ölümlerinden sorumlu polis ve askere beraat veriyor yani sistemli her şey… Kim çıkıp beni yalancı çıkarabilir, kim çocuk ölümlerinden sorumlu polis ve askerlerin tekinin dahi ceza aldığını gösterebilir.
Kim?..
AKP, eğer tarafsızsa ve tarafsızlığa inanıyorsa ki zannetmiyorum, Uluslararası Ceza Mahkemesi sözleşmesini imzalamalı (UCM) ve medya da öldürülen çocukların aleyhinde yayın yapmayı durdurmalı. İşte o zaman her şey daha net ortaya çıkar ve çocuk katilleri hakketiği cezayı alabilir. Ancak o zaman bu ülkede bir şeyler ortaya çıkar ve Kürt de kendini bu ülkeye ait hisseder…
Devletin en çirkin şeyi, asimilasyonu, savaşı, işkenceyi dahi konuşmuyoruz, çünkü en çirkini çocuk katliamıdır. Ve devlete vergi veren herkes bu katliamlara ortaktır. Belki medya çocukları çocuk gibi göstermiyor ama herkes şu yada bu şekilde onların çocuk oldugunu biliyor.
‘Devletin halkı’ olmaktan çıkıp olması gerektiği gibi devleti bu halkın hizmetkarı yapmak hepimizin asli görevidir. En kısa zamanda ülkemizi daha demokratik daha yaşanır hale getirmek bizim ellerimizde, bunu da geçmişimizle doğru düzgün hesaplaşıp, yaptıklarımızın cezasını ödeyip bu ülkeyi herkesin ülkesi haline getirerek yapabiliriz… Ben şahsen daha fazla ‘ciğerim yanıyor’ politikalarını duymak istemiyorum.
Benim vicdanım tek bir çocuğun dahi burnunun kanamasını kabul etmiyor artık, bunun için gerekli tüm mücadeleyi vereceğim, herkese bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum…