Türkiye ile Yunanistan'ın yakınlaştığı, bölgesel yeni gelişmelerin yaşandığı ve Doğu Akdeniz'de enerji işbirliğinin öne çıktığı bu dönemde böyle bir görüşme olduğunu ifade eden Candan, Cumhurbaşkanının son gelişmeleri ana muhalefet partisi ile de bir araya gelerek değerlendirmesinin şart oluğunu belirtti.
Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin diğer hususlar yanında önemli iki nokta olduğunu söyleyen Candan, Kıbrıslı Türklerin adanın bütünü üzerinde hak ve hukuk sahibi olduğunu söyledi ve bundan geri adım atılamayacağını kaydetti.
İki devletli çözüm ile ortaya çıkanların adanın güneyinde bulunan doğal zenginliklerden vazgeçmeyi göze alıp almadıklarını sordu. Buna kimsenin hakkı olmadığını vurgulayan Candan, diğer yandan varılacak hiçbir çözümün Kıbrıslı Türkleri AB vatandaşlığından vazgeçiremeyeceğini söyledi. Candan, hem doğal gazı isterim, hem AB vatandaşlığını isterim ama hem de adanın bölünmesini isterim gibi bir siyasetin herhangi bir geçerliliğinin olamayacağının altını çizdi. Candan Pile'de bir anlaşmaya varıldığının söylendiğini ne var ki şu an itibariyle yol çalışmasının durduğunu ve ortada bir keşmekeş yaşandığını ifade etti. İki toplumlu teknik komitelerin çalışmaları hakkında bilgi veren Candan, siyasi statü ne isterse olsun iki toplum arasındaki ilişkilerin artırılmasının, yeni geçiş kapıları açılmasının önemli olduğunu ve ara bölgede kurulması planlanan güneş enerjisi santralinin bir önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
AKPA’da yaptıkları temaslar hakkında Cumhuriyet Meclisi'ne bilgi veren Candan, Maraş ve Doğu Akdeniz raporları ile ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini, Kıbrıs'a dönük düzensiz göç, AİHM kararlarının uygulanması, kültürel mirasın korunması gibi meselelerin uluslararası platformalarda sürekli gündem olduğunu ve bu konularda adımlar atılmasının talep edildiğini paylaştı.