Ölümlerin artık oyun olduğu ve her an yaşandığı bir ülke haline geldik nihayet. Farkında mısınız artık ölümler çok da ciddiye alınmıyor. Ölen öldüğü gün manşetlerde oluyor sonrası ya kerim.
Hiç bir ölümün soruşturması derince yapılmıyor. Ani ölümleri defa kez sorduk aldığımız tek cevap "ANİ ÖLÜMLERİN EN BÜYÜK SEBEBİ UYUŞTURUCU" KALP krizi diye diye onlarca insan öldü gitti. Yaşları değil uyuşturucu kullanmak, hayatlarında ne olduğunu bilmeyen insanlardı onlar. Ama SAĞLIK BAKANLIĞI iki açıklama yola devam diyorlar.
Barış ve ruh sağlığı hastanesinde geçtiğimiz gün vefat eden ve bu güne kadar edenlerin ölüm sebepleri araştırılıyor mu? Yine mi KALP KRİZİ ve YETMEZLİĞİ mi? Övefat edenlerin arkasından tek yapılan şey rahmet okumak. İnsanlar bir bir ölüyor. SAĞLIK BAKANLIĞI insanların ölümü ile alakalı asla sorgulamayan, derin derin araştırmayan ve kalan sağlar bizimdir mantığı ile koca bakanlık işgal ediliyor.
Yollar deseniz EFSANE. Tek kelime ile muhteşem yollara sahip bir ülkeymişsiz gibi etraf da lüx araba ile dolup taşıyor. Ayranımız yok içmeye atla gideriz çeşmeye. Her gün istisnasız en az 3 trafik kazası ikisi ölüm ile sonuçlanma. Hep süratten değil mi? Tabi canım bürüsüz yollarda, aydınlık yollarımız var şimdi haksızlık da etmeyelim.
Artık bırakın trafik kazalarını yollarda yürüyorken de ölebiliyoruz. KALDIRIMA takılıp düşerek misal. Ağız alışkanlığı olmuş kaldırım , yol , cadde diyoruz . Yok öyle bir şey bu memlekette. Sayın TURİZM BAKANLIĞI da hala turist hayalini kurup dursun. Kaldırımda dahi hayati tehlikesi olan insanlar turistler gelip senin yıllardır yapamadığın , yapılması için ayrılan yatırımın başka yere gittiği, olmamış olmayacak yollarında allahın kaldırımında can versin diye gelmesini bekliyorsanız daha çoook beklersiniz. İnsan önce evini temizler , temiz tutar sonra misafirini ağırlar.
3 metre yükseklikten sert zemine düştü hayatını kaybetti. İnşaat sahasında ayağı kaydı yere düştü hayatını kaybetti. Merdivenden düştü hayatını kaybetti. Kaç kişi ya kaç kişi bu iş kazalarında öldü ve ölecek. Hala da denetmsizlik son sürat devam ediyor. Hala birileri sistemi değiştirme çabasında olmuyor. Hala insanlar göz göre göre bu ülke de pisi pisine ölüyor.
Akşam gördüğünü sabah göremiyorsun. Sağlık bakanlığı keyfe bak. Tarfik kazaları durdurak bilmiyor. Adam kaldırma bir adım attı hayatından oldu. Ulaşıma bakanlığı İnternet bekliyor. Hastanede insanlar farklı tedavi gördüğü bir bölümde ölüyor ama soran araştıran açıklayan yok. 10 aydır morgda yatan cenaze Allah bilir be durumda . Sağlık bakanlığı SEN GELMEZEN BİZ GELİRİZ reklamları peşimde.
Ülkede sayınçm yıllardır yapılmıyor. Ölenin belli değil kalanın belli değil. Gidenin belli değil gelenin hiç belli değil. Bu ülke de tek güncel olan ve her gün ilği ile alaka ile yapılan tek şey çıkarlarınız için çalışmaktır. Sizlerin meclis koltukarınızdan verdiğiniz vaatleriniz tek hesabı ceplerinizin dolmasıdır. Açlığa , sefalete, fakirleşmeye göç edilmeye , silinmeye ve yok olmaya bırakılan itilen bir ülke için sabah akşam çalışan bir devlet-i alliye hükümdarlığına mahkum edildi bu halk.
Eğitimin ayrı dert. Hastanelerin ayrı dert. Ekonomi ellerde oyuncak. Peyder pey satılan topraklar. Geceden sabaha yapılan sözleşmeler. O amca oğlu bu teyze kızı kadrola gitsin. Onu askerlikten muaf kıl. Şuna şu arsayı ver. Öğretmeni ez, doktoru bıçakla, kamunun belini bük, özeli sil yok say . Sonra da vatan millet Sakarya. Sonra da tek başına ayakları üzerinde duran bir ülke. Sonra da turist bekle. Havalimanı yap. Peşkeş çekilmiş her araziye inşaat dik.
Bir araştırın bakalım sayın hükümet edenler temcit pilavı gibi sürekli iyleştirceğiz, daha iyi hale getireceğiz, eğemen devlet yapacağız dediğiniz bu ülkede,
GÜVENLİK AÇIĞINIZDAN...
DENETİMSİZLİĞİNİZDEN...
UMURSUZLUĞUNUZDAN...
OLMAYAN YOLLARINIZDAN...
SİSTMESİZ HASTANELERİNİZDEN…
NE KADAR İNSAN ÖLDÜ VE ÖLECEK...
AMA ÖNCE NE KADAR NÜFUSUN VAR ONUN SAYISINI BİR ÖĞREN..
KARAKUŞ