Bir yandan görünen tehlike öte yandan gizli tehlike...

Trafik kazalarının temel nedenleri arasında sık sık kötü yol koşulları, yetersiz aydınlatma ve altyapı sorunları öne çıksa da, kazaların birçoğu insan faktöründen kaynaklanıyor ne yazık ki. Sürücülerin, yayaların ve hatta yetkili kurumların sorumsuzlukları, birçok can kaybının ardındaki asıl nedendir. Trafikteki ölümcül sonuçlar sadece fiziksel çevreden değil, insan davranışlarından da doğabiliyor. Bunun örneklerine  vahim bir şekilde tanıklık ediyoruz.


KÖTÜ YOL KOŞULLARI GÖRÜNÜR  BİR TEHLİKE!!!

Kötü tasarlanmış veya bakımsız yollar, kaza riskini artıran önemli faktörlerdir. Örneğin aydınlatma eksikliği,gece saatlerinde karanlık yollar, sürücülerin yol kenarındaki yayaları veya diğer araçları zamanında fark edememesine neden oluyor çoğu zaman. Bozuk yol zemini , çukurlar, gevşek asfalt ya da kaygan zeminler, araç kontrolünü zorlaştırır bunu da hepimiz ve tüm yetkiler de biliyor . Trafik işareti eksikliği, uyarı levhalarının olmaması veya yanlış yerleştirilmesi, sürücülerin ani tepkiler vermesine ve kazalara neden olabiliyor bundan da hem fikiriz sanırım. 

Bu sorunlar çözüm bekleyen ciddi problemlerdir. Ancak çoğu zaman asıl risk, insanların bilinçsiz ve umursamaz davranışlarından kaynaklanıyor. Sorumsuzluk işte asıl gizli TEHLİKE budur. Sürücü sorumsuzluğu, alkollü ve yorgun araç kullanımı, trafik kazalarının en yaygın nedenlerinden biri, sürücülerin fiziksel ve zihinsel olarak sürüşe uygun olmayan koşullarda direksiyon başına geçmesi TEHLİKENİN en büyüğü ne yazık. 


SORUMSUZLUK  GİZLİ TEHLİKE!!!


Trafik kurallarını ihlal ederek hız yapan sürücüler, sadece kendilerini değil, diğer yol kullanıcılarını da tehlikeye atıyor ama kimse bu sorumluluğu üzerine almıyor. Mesajlaşmak ya da sosyal medya kullanmak gibi dikkat dağıtan alışkanlıklar, sürüş sırasında ölümcül sonuçlar en başında geliyor ve bizler bunu yapmaktan vazgeçmiyoruz.  Bazı durmalarda yayaların yaya geçidi yerine araç trafiğine açık yollardan geçmesi, hem kendileri hem de sürücüler için büyük bir risk oluşturuyor ama bunu yapmaya da hep devam ediyoruz. 

Araç içinde emniyet kemerinin kullanılmaması, kazalarda ölüm ve ağır yaralanma riskini hep artırmıştır ama bizler ceza almamak için takıyoruz. Bunun sorumluluğunu da anlayamıyoruz çoğu zamanlarda. Bilinç ve sorumluluk trafikte kazaları azaltmanın  en akılcı ve etik yoludur. Hem bireysel hem de kurumsal sorumluluğu artırmaktan geçer tabi ki. Trafik kurallarını sadece öğrenmek değil, günlük hayatta uygulamak önemlidir. Bu bilinç, okullardan başlayarak toplumun tüm kesimlerine anlatılmalıdır anlayana kadar. 


Ve tabi ki bir yerde de trafik cezalarının caydırıcılığını artırmak ve düzenli denetim yapmak, sorumsuz davranışları azaltabilir sanırım. Trafikte güvenliği sağlamak, sadece fiziksel çevrenin iyileştirilmesiyle mümkün değildir. İnsanların bireysel sorumluluklarını yerine getirmesi, kazaların önlenmesinde en önemli unsurdur. Unutulmamalıdır ki sorumsuzluk, sadece can kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda toplumda geri dönüşü olmayan yaralar bırakır. Herkesin üzerine düşeni yapması, trafikte güvenli bir geleceğin ve uzun ömürlülüğün en önemli anahtarı olmalıdır. 


HER BİREY ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNE VARIRSA, NE CAN , NE DE MAL KAYBI YAŞAMAYIZ. 

 SORUMLULUKLA GÜVENLİ, KAZASIZ SÜRÜŞLER DİLERİM…

KARAKUŞ

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }