Geçmişte de yazdım ve söyledim, bu ülkenin bir takım konulardan daha acil, daha öncelikli konuları vardır.
Örneğin hayatımızı bu ülkede rahatça yaşabilmemiz, çocuklarımıza gelecek inşa edebilmemiz için sağlam bir ekonomisi olması gerekiyor.
Ülkede varolan kaçak yaşamın önüne geçebileceğimiz tedbirler süratle alınmalı. Bir takım yasalarımız var fakat uygulama ve sürdürülebilirlik açısından güncellenmesi gereken yasaların olduğu da aşikar.
Peki biz neyi tartışıyoruz?
Yeni Yüksek Mahkeme binasının lansmanında kimler ellerini semaya açtı kimler açmadı. Kimler dua etti kimler etmedi, dualarla mı açılışrmış duasız mı açılırmış.
Hakikaten şaşkınlıkla izliyorum.Hele ki, bazı yorumlar gerçekten garip.
Baylar bilginiz olsun “fatiha suresi” hepinize br gün lazım olacak.
Ayrıca bir yerin temeli atılırken veya açılışı olurken dualar eşliğinde olmasının (abartılı olmamak kaydıyla) ne sakıncası var anlamış değilim.
Kıbrıslı Türkler esasında dinine bağlı, kültürüne bağlı, gelenek ve göreneklerine bağlı insanlardır. Ha tabi bu bağlılık farklı şekillerde ortaya çıkabilir farklı şekillerde icra edilebilir. Bu da artık Allah ile kul arasındadır. Nedir bu kadar dilinize doladığınız o dinsiz, öbürü ahlaksız, diğeri beceriksiz, şu doğru bu yanlış.
Maşallah etiketleme ve hakaretler de diz boyu.
Lansmanda eller açılmış da dualar edilmiş, derde bak. Memleket meselesi oldu.
Adalet ve hukuk zedelenmiş !
Öncelikli olarak bunu tartışacağınıza, yargıç sayısını nasıl artırabiliriz?
Hemen her yıl hukuk fakültelerinden mezun olan savcılarımız avukatlarımız var onları bu ülkeye nasıl kazandırabiliriz?
Mahkeme binaları dökülüyor,nasıl toparlar nasıl yenilerini inşa edebiliriz?
Savcılıklarda dosyalar artık odalara sığmıyor, iş yapmadıklarından değil yetişemediklerinden. Yargıçların önü dosya dolu. Hemen hergün yüzlerce hatta binlerce dava görüşülüyor, dosyalanıyor elbette suçlanan da suçlayan da adalet beklentisi içinde ve yargıçların bu dosyaları iyice incelemesi gerekiyor yani işleri aceleye gelmez. Peki bu sorunları nasıl çözebiliriz.
Adalet arayışını hızlı ve adil şekilde yerine getirmek için ne yapılabilir?
Ceza davaları, hukuk davaları, çocuk davaları, iktisadi davalar derken uzayıp gidiyor sıralama.
Bütün bu dava şekilleri ülkenin geldiği durumu da gözler önüne seriyor. Mahkemelerde bir iki gününüzü geçirmenizi öneririrm gözlem yapmak için. Sadece bir salondan diğerine geçip oturmanız yeterli ne demek istediğimi görmeniz açısından.
Bütün bu suçlar niçin meydana geliyor? Bu sosyologların konusu ama refah düzeyi yüksek olan bir ülke olsak, sosyal devlet anlayından çok sosyal devlet uygulamalarını adil şekilde hayata geçirebilsek. İnsanların mümkün olduğu kadar mutlu ve rahat yaşadığı bir ü-lke olabilsek bu kadar suç işleyen insan olur muydu?
Bizim “Acil” hem de “Çok Acil” kodu ile kendimize gelmemiz gerekiyor. 7’den 77 ’ye hepimizin kendimize gelmesi gerekiyor. Tartışmamız gereken öncelikli konularımız varken kimin ne kadar inançlı olduğuna sonra karar verirsiniz. Uyandığımız anda daha adil bir düzen, daha adil bir yaşam için mücadele verme zamanı geldi de geçiyor bile.
Adalet mülkün temelidir evet ama hatırlayın “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Millettindir”