Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’a konuşan Maliye Bakanı Özdemir Berova, önemli açıklamalarda bulundu. 


Programda ilk olarak Maliye Bakanlığının iç borçlanmaya gitmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Berova, “2024 yılı Merkezi Devlet Yönetimi bütçesini yaparken gelirleri ve giderleri ortaya koyuyoruz. Yaklaşık 80 milyar TL toplam bütçe haricinde 6 milyar 750 milyon TL civarı bir açıkla seneye girdik. Gelir gider arasındaki fark iç borçlanmanın üstü sınırını oluşturur. Gelir gider ve nakit akışlarını planlarken oluşacak olan açığın dengeli bir şekilde yönetilmesi ve gelir artırıcı önlemlerle 2025’e aktarılması için ekibim ile birlikte çok ciddi bir gayret gösteriyoruz. Son Hayat Pahalılığı oranından sonra gelen ve kamu maliyesi üzerine binen yükle birlikte haziran ayı içerisinde bir miktar açık ortaya çıktı 1,5 milyar TL civarı. Bunu 2 vadeye bölerek borçlandık. Bir kısmını 1 haftalık döviz borcu aldık. Bu borcu bir haftada kapatacağız. Geri kalanını da 3 ay içinde kapatacağız. Devletin borçlanmaya gideceği konusu 2023-2024 yılı bütçesinde ortada olan bir şeydi. Muhalefet sanki bu olmaması gereken bir şeymiş gibi abuk sabuk iddialar ortaya atıyor ve insanların aklını karıştırıyor. Bu dengeleri korumak kalem silahşörlüğü ile olmaz. Bunlar belirli bir denge içerisinde olmalı ve ekibimin çalışması sonucunda bir gelir gider dengesi kurarak bu çalışmaları yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte gelir artırıcı önlemler almalıyız. Vergide adalet bu hükümetin esas şiarıdır. Kamu bilişim alt yapımızı güçlendirdik. Göreve geldiğimde otomasyon sistemi vardı ama gümrük sistemimizi otomasyon sistemi altına geçirdik. Her bir süreç 1-2 günde toparlanmaz ancak emin adımlarla yolumuzda ilerliyoruz” şeklinde konuştu.


Berova, “Bütçe gelir ve giderlerle ilgili bir dengedir. Bürokratlarıma her yıl bütçe yapılır şubat mart ödenekler biter nisan ayında ek bütçe yapılarak bunlar revize edilir. Gerçeğe yakın bir şekilde ödenek kalemi oluşturulması talimatını verdim. Baktığımız zan bugüne kadar ödenek kalemlerinin idareli bir şekilde kullanıldığı bir bütçe oldu. Bazı alanlarda öngördüğümüz ödeneklerin üzerine çıkıyoruz. DAÜ’nün mali yapısını düzletmek için kamu maliyesi 400 milyon ek ödenek çıkarmak zorunda kaldı bütçe içerisinde olmayan. Bütçe dışı beklenmedik ödenekler kamu maliyesini yordu ama hükümetimizin bu alanlarda yaptığı ve yaşamsal fonksiyonları destekleme kararları önemliydi. Zorlansak da bunun bir yolunu buluyoruz. Gerçeğe yakın ödenek yapmasaydık mayıs ayı itibariyle ödenekler kapanacaktı. Bütçeler gerçekçi yapılmalıdır ve sapmanın minimum olduğu bir çalışma yapılmalı. Gerek yasak gerekse de sahada çalışma yapmak için yola çıktık ve bu açık bu rakamın çok daha altında olacak açık” dedi. 


İSTİKRARIN OLMADIĞI YERDE NE SİYASİ NE EKONOMİK İSTİKRAR OLUR”…

Konuşmasında istikrar vurgusu yapan Berova, “Şuanda istikrarlı bir hükümet var. İstikrarın 2027 yılına kadar devam edeceği noktasında tam bir hissiyat içindeyseniz atacağınız adımları hiç çekinmeden doğru zamanda atmanın önü açılıyor. O nedenle istikrar vurgusu yapılıyor. İstikrarın olmadığı yerde ne siyasi ne ekonomik istikrar olur. Son 2 yıl içerisinde geçmişte olan periyotların 2 katı yasa meclisten geçerek hayat buldu. Hükümet icraatları da sürekli artarak devam emektedir. İstikrarın sağlıklı bir şekilde devam etmesi de icraatlar ve yasa bakımından bu ülkenin gereksinimidir. Bunu kalben düşünüyorum. İstikrarı sağlayan Başbakanımız Ünal Üstel’e destek verdim ve diğer arkadaşlarımla birlikte destek veriyoruz. Bu istikrar 2 yıl daha devam ettiği sürece geçtiğimiz yıllarda başlatılan projeleri de hayata geçireceğiz. Ancak ülkede bir felaket senaryosu oluşturulması noktasında ciddi bir dedikodu mekanizması var. Tüm bunlara rağmen hükümet ciddi bir çalışma ortaya koymuştur. Türkiye ile imzalanan Mali İşbirliği protokollerinin hayata geçirilmesi için gerekli çalışmalar ortaya konamıyordu. Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile istişareleri sonucu 9 milyar TL’lik bir kaynak hem savunmaya hem projelerle ilgiliydi 5 milyar TL’si kamu maliyesine destek olan kısımdı. Başbakanın yaptığı görüşmeler sonucu bu rakam arttı. Gelecek teknik ekiplerle hangi projelerin ne zaman hayat bulacağı ortaya çıkacak. Anavatan Türkiye’nin desteği ve yardımıyla hükümetin alacağı doğru kararlar ile hem gelir artırıcı önlemler ile 6 milyar 750 milyon açık gösteren bir bütçede bu açığı kapatamasak da bu belirlenen rakamın altında bir rakamla sezonu bitirmeyi hedefliyoruz “ dedi. 


“2025 YILINDA DAHA ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR ENFLASYON İLE DAHA ÇOK YATIRIM YAPILACAK BİR MALİ POLİTİKA ORTAYA KOYACAĞIZ”…

Berova, “Serbest piyasa ekonomilerinde fiyatı denetlemek diye bir olgu yoktur. Piyasa koşulları kendi dengesini bulur. Devlet nereye müdahale eder? Bazı temel tüketim maddelerinde narh koyularak bunları kontrol altında tutabiliyoruz. Bu fiyatlar güneydeki fiyatlardan daha pahalı bir duruma gelirse piyasa kendi içinde de sıkıntı yaşar. Güneyde navlun fiyatları hariç elektrik fiyatı dâhil akaryakıt ve asgari ücret olsun kuzeyden daha fazla girdi maliyetleri söz konusu. Buna karşın fiyatlar kuzeyin önüne geçecek olursa iş insanları bunu gözden geçirmeli. Denetim adına kar marjlarının ne kadar olabileceğine bakabiliriz. Yüzde 20’nin üzerinde bir kar marjı varsa ancak öyle ceza kesebiliriz. Türkiye’de enflasyona karşı para politikası ve mali politika uygulanıyor. KKTC’nin mali politikası var ama KKTC Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası para politikası oluşturma konusunda etkin bir rol alamaz. Türkiye’de yapılan ciddi çalışmalar sonucunda ortaya çıkıyor. Umuyorum ki 2025 yılında daha öngörülebilir bir enflasyon ile daha çok yatırım yapılacak bir mali politikayı ortaya koyacağız” dedi. 


“FONLAR MASAYA YATIRILIYOR ”…

Fonlar hakkında konuşan Berova, “Fon denilen konu Fiyat İstikrar Fonuna giren kaynaktır. Ticaret Odası zaman zaman bazı fonlardan şikâyetçi olsa da Sanayi Odası da bazı konulara ek fon koyulması konusunda talepler var. Bunların yansımalarının halka yansımaları da söz konusudur. Fonlar KDV’siz düşünülmeyecek bir hesaplama yönetimidir. KDV oranları üst limitlere geldiğinde fonlarla birlikte destekleyici bir sistem oluşturulur dünyada. Sanayiciyi korumak, ticaretin daha rahat yapılmasını sağlamak ve halkın uygun fiyata ürün bulması için 3 adımdan oluşan çalışmayı arkadaşlarımız çalışıyor. Eylül ayı gibi karkas çalışmalar biter. Bu çalışmayı sanayicimiz ve iş insanlarımızla paylaşacağız. Doğru dengeyi kurmakla mükellefiz” dedi.
,