Bir toplumun huzur içinde yaşayabilmesi için adaletin, düzenin ve eşitliğin sağlanması şarttır. Ancak, günümüzde toplum olarak hak ettiğimiz adaleti bulamamakta, sosyal ve ekonomik eşitsizlikler derinleşmekte ve düzen yalnızca belirli kesimlerin çıkarlarını koruyan bir mekanizmaya dönüşmektedir. Oysa biz, herkes için adil, düzenli ve eşit bir yaşam istiyoruz.
Güçlünün değil, haklının yanında olan bir sistem istemek haktır sanırım. Adalet, bir toplumun temel taşıdır. Ancak adaletin yalnızca mahkemelerde verilen kararlarla sınırlı olmadığını bilmeliyiz. Adalet, fırsat eşitliği, ekonomik hakların korunması, eğitim ve sağlık hizmetlerine eşit erişim gibi pek çok alanda kendini göstermelidir. Bugün, adaletin güçlülerin lehine işlediği, hak arayanların susturulduğu bir düzen içinde yaşamak istemiyoruz. Hukukun üstün olduğu, herkesin eşit şekilde yargılandığı ve hakkını alabildiği bir ülkede yaşamak insani haktır.
Kaosun ve keyfiliğin son bulduğu bir toplum ve sistem olmalı. Düzen, toplumun güven içinde yaşayabilmesi için gereklidir. Ancak bu düzen, baskı ve korku ile sağlanamaz. Gerçek düzen, adil yasalarla, liyakat ile işleyen bir sistemle mümkündür. Bugün ise torpil, adam kayırma, hukuksuzluk ve keyfi uygulamalar nedeniyle toplumda büyük bir güvensizlik ortamı oluşmuş durumda. Hiç kusura bakmayın yada bakın gerçekler ayan beyan meydanda. Biz, herkesin kurallara uyduğu, hak edenin hak ettiğini aldığı ve insanların geleceklerinden endişe duymadığı bir düzen istiyoruz.
Öte taraftan , ayrımcılığın ve adaletsizliğin son bulduğu bir dünya yaratamasak da kendi ülkemizde bunu sağlayabiliriz.
Eşitlik, herkesin aynı şartlarda yaşaması anlamına gelmez. Bugün kadınlar, çocuklar, işçiler, öğrenciler ve birçok dezavantajlı grup haklarını almakta zorlanıyorken, kimileri doğuştan avantajlı bir hayata sahip olurken, kimileri eğitimden, sağlıktan ve temel insan haklarından yoksun bırakılıyor. Biz, doğduğu yerden, ailesinden veya cinsiyetinden bağımsız olarak herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir ülke istiyoruz.
Adalet, düzen ve eşitliğin sağlanması için güçlü bir sivil toplum, bağımsız bir yargı, şeffaf bir yönetim ve halkın bilinçli bir şekilde hakkını araması gereklidir. Sessiz kaldığımız sürece adaletsizlikler büyümeye devam edecektir. Ancak birlikte hareket edersek, eşit, adil ve düzenli bir toplumu inşa edebiliriz. Bu ülke hepimizin. Adaletin, düzenin ve eşitliğin sadece belli kesimler için değil, herkes için sağlandığı bir ülke istiyoruz. Bunun için mücadele etmeye ve sesimizi duyurmaya başlanmalıdır.
Özellikle eşitlik diye çağrı yapıyorsunuz ya , haklısınız. Eşitlik, bireylerin ırk, cinsiyet, inanç veya sosyal statü gibi unsurlar yüzünden ayrımcılığa uğramaması anlamına gelir. Ancak eşitlik, herkesin aynı koşullara sahip olması değil, adil bir fırsat dağılımının yapılmasıdır. Örneğin, ekonomik eşitsizliklerin fazla olduğu bir toplumda, sadece hukuki eşitlik yeterli değildir. Eğitim, sağlık ve iş olanaklarının da adil bir şekilde sunulması gerekir öyle değil mi? Yoksa ben mi yanlış biliyorum?
İNSAN HAKLARINA DAYALI, EŞİT FIRSATLAR SUNAN, HUKUK KURALLARININ ADİL ŞEKİLDE UYGULANDIĞI BİR DÜZENİN SAĞLANMASINI DİLERİM…
