İçişleri Bakanlığı'nın 2 milyar 384 milyon 355 bin 400 TL'lik bütçesine yönelik Genel Kurul’da milletvekilleri değerlendirmelerde bulunup, eleştiri ve önerilerini dile getiriyor.
İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, nüfus politikasının tam olarak ne olduğunun hükümet tarafından anlaşılmadığından dolayı ülkede birçok iş alanının etkilendiğini savunarak, iş alanlarının veriye ihtiyacı olduğunu ve veriyi doğru olarak sağlayacak kurumun İçişleri Bakanlığı olduğunu kaydetti.
Kayıtlılık konusunda ülkede yıllardır bir ilerleme kaydedilemediğini söyleyen Baybars, mekansal adres kayıt sistemi kurulana kadar yasal olarak adres bildirim zorunluluğu getirilerek bir çözüm bulunabileceği görüşünü paylaştı.
Baybars, “nüfusu bilmiyorum” demenin bir İçişleri Bakanı’na yakışan bir ifade olmadığını söyledi.
18 yaş altı nüfusun bilinmesinin önemine de işaret eden Milletvekili Baybars, İkamet ve Vizeler Tüzüğü hükümlerine göre çocuklara izin gerekmese bile aileleri tarafından kayıtlarının yapılması gerektiğini kaydetti.
“Çalışma çağ nüfusu arttı... Ülkede çalışacak insan var”
Baybars, İstatistik Kurumu’nun 2022 verilerine göre çalışma çağ nüfusun önceki 10 yıla nazaran yüzde 17 arttığına dikkat çekerek, ülkede çalışacak insanın olduğunu ve diğer ülkelerden çalışmak için yüksek sayıda kişi gelmesinin ve gençlerin göç eğiliminde olmasının ülkenin en büyük meselesi olduğunu ifade etti.
Vatandaşlık verme kriterlerine yönelik de birtakım eleştirilerde bulunan Baybars, “Adrese teslim vatandaşlık yapıyorsunuz. Vatandaş yaptığınız insanlarda bir kriter yok” diyerek, yıllardır ülkede yaşamış, büyümüş kişilerin vatandaşlık alamazken, kısa süreli ülkede bulunan insanlara vatandaşlığın verilebildiğini söyleyerek, “Bakanlar Kurulu’nda vatandaşlık yapma kriteriniz nedir?” sorunun cevabı olmadığını, çünkü “keyfi bir uygulama” olduğunu öne sürdü. Talimatla vatandaşlık yapıldığı yönünde iddiaların olduğunu söyleyen Baybars, bunun önlenmesi için verilen vatandaşlıklarda kriter ve gerekçelerin net bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini kaydetti.
Düzensiz Göçle Mücadele Merkezi ve e-vize projesi hakkında İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’dan net bilgi talep eden Baybars, yabancılara yapılan satışlara ilişkin eleştirilerde bulunarak, tarım alanlarının korunmasının önemini vurguladı; Ekonomi Bakanlığı'na yabancı yatırımlarla ilgili yasa yapma çağrısında bulundu.
Doğum ve Ölümlerin Kaydı Yasası ve Emlakçıların Kayıt Yasası’na yönelik çalışmaların hızlandırılması talebini vurgulayan Baybars, emlakçılara yönelik yasanın, özellikle yerli insanın düşünülerek, haksız rekabetin önlenmesi anlayışıyla çalışılması gerektiğini dile getirdi.
Baybars, karavan alanlarına yönelik de sıkıntıları dile getirdi; 2019 yılında ilgili yasayı Meclis’e gönderdiklerini hatırlatarak, “ciddi ve vahşi bir kullanım” olduğunu kaydetti. Ülkede birçok kişinin karavanı “ev yapmak” olarak anladığını dile getiren Baybars, yaptırım için yasanın gerekliliğine işaret etti.
“Sosyal konut bir ihtiyaç ve yapılması gerekiyor”
İTEM Yasası, Kaymakamlıklara ayrılan bütçe ve kaymakamlıkların güçlendirilmesi, cezaevlerindeki durum, mahkumların topluma kazandırılmasına yönelik çalışmalara yönelik eleştiri ve önerilerini de paylaşan Baybars, sosyal konut projelerine de değinerek, kendi dönemindeki çalışmaları hatırlattı; “Sosyal konut bir ihtiyaçtır ve yapılması gerekiyor” dedi.
Baybars, Güngör Çöplüğü’ne ilişkin de, çöplüğün bir an önce İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğundan çıkarılması gerektiğini kaydederek, bakanlığın böyle bir yeterliliği olmadığı görüşünü paylaştı, Bakanlığın ürettiği mevcut kısa vadeli çözümlerin yeterli olmayacağını söyledi.
Gün içerisinde çok sayıda insanın İçişleri Bakanlığı’na girip çıktığını ve çok sayıda hizmetin Bakanlık’tan hizmet beklediğini kaydeden Milletvekili Baybars, bütçeye bakıldığında bu sene büyük işlerin başarılamayacağının görüldüğünü ifade etti.
Akansoy: “Vatandaşlık kararlarının kriterleri ve gerekçeleri açıklanmalı”
Milletvekili Baybars’ın ardından söz alan CTP Milletvekili Asım Akansoy, İçişleri Bakanlığı'nın insan hayatının tüm aşamalarında rolü olan ve icraatları birebir halka dokunan bir bakanlık olduğunu kaydederek, Bakanlığın planladığı projelerini gerçekleştirmesi için hükümetin cömert olması ve gerekli desteğin verilmesi gerektiğini söyledi.
Akansoy, vatandaşlık uygulamalarının sürdürülebilir olmadığını savunarak, bu konunun toplumda hassas bir konu olduğuna ve CTP olarak toplum hassasiyetini sürekli paylaştıklarına işaret etti; Bakanlık ve Bakanlar Kurulu onayı ile verilen vatandaşlıklarda düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti.
Parti olarak önceliklerinin Yurttaşlık Yasası’nın değiştirilmesi ve çağdaş normlarla güncellenmesi olacağını belirten Akansoy, vatandaşlık verilmesine yönelik alınan bazı kararların “meşru olmadığını” savunarak, kriterler ve gerekçeler hakkında bilgi verdi.
Çok sayıda vatandaşlık verilmesine yönelik de eleştiride bulunan Akansoy, “En azından biz hükümete gelene kadar elinizi sıkı tutun” dedi.
“Güvenlik raporu bağlamında ayrımcılık yapıldığını tespit etmiş bulunuyoruz”
“Güvenlik raporu bağlamında ayrımcılık yapıldığını tespit etmiş bulunuyoruz” diyen Akansoy, 15 yıl boyunca ardıl çalışma izni olan bir Filipinli aileye vatandaşlık verilmediğini, sadece Türkiye’den gelenlere verildiğini savunarak, “Bu yaklaşım doğru değildir, insan haklarına aykırıdır” dedi; gerekli hassasiyetin gösterilmesini istedi.
Kırsal bölgelerde başta olmak üzere sosyal konutlara ihtiyaca dikkat çeken ancak bir proje öncesinde sosyal konut ihtiyacına yönelik analiz yapılması gerektiğini söyleyen Akansoy, mevcut sosyal konut projelerine yönelik söylemlerin “analiz eksikliğine” işaret ettiğini savundu, toplumun doğru bilgilendirilmesi yönünde çağrıda bulundu.
Akansoy, köy kültürü ve kırsal kültürünün günden günde bozulmakta olduğunu söyleyerek, kırsalda yaşamın sürdürülmesine yönelik adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Yabancılara taşınmaz mal satışının yarattığı tahribattan Bakanlar Kurulu’nun ve İçişleri Bakanı’nın sorumlu olduğunu söyleyen Akansoy ve “yap-sat” ile ilgili yapılan çalışmalarla ilgili de bilgi istedi.