Saral’ın hem Başbakan Üstel’e yönelik “Boşbakan” benzetmesi hem de Kıbrıslı Türklere yönelik “Rum’luk” göndermesi, toplumun her kesiminde tepkiyle karşılandı.

Saral paylaşımında,
“KKTC’nin Boşbakanı, hoş konuşmamış boş konuşmuş. İmam efendi, başörtüsü düşmanlığı mı yapmalıymış… Yazık çok yazık, şu Kıbrıs’ı bir türlü Rum’luktan kurtaramadık.”
ifadelerini kullandı.

Bu sözler, yalnızca siyasi bir eleştiri olarak değil, doğrudan Kıbrıslı Türklerin onuruna yönelik bir hakaret olarak değerlendirildi.

“Kimse Bizim Kimliğimizi Sorgulayamaz”

Sosyal medyada ve sokakta birçok vatandaş Saral’ın açıklamasına sert tepki gösterdi. Lefkoşa’da konuştuğumuz 32 yaşındaki Hasan K. şunları söyledi:
“Yıllardır biz burada hem kendi kimliğimizi hem de kardeşlik bağlarımızı korumaya çalışıyoruz. Bu nasıl bir üsluptur? Kimsenin bizi ‘Rum’lukla’ suçlamaya hakkı yok.”

Gazimağusa’dan üniversite öğrencisi Derya T. ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu sadece Üstel’e değil, tüm Kıbrıslı Türklere edilen bir hakarettir.  Türkiye’de bir danışman çıkıp böyle konuşuyorsa, ilişkilerin nasıl zedelendiğini görmek zor değil.”

Siyasi Etik Nerede Kaldı?

Kıbrıs Türk siyaset çevreleri de olayla ilgili açıklamalar yapmaya başladı. İsmini vermek istemeyen bir hükümet yetkilisi, “Diplomatik teamülleri bu kadar hiçe sayan bir yaklaşım kabul edilemez. Bu tür çıkışlar, halkımızın Türkiye’ye olan güvenini sarsıyor,” ifadelerini kullandı.

Bağımsızlık ve Saygı Vurgusu

Tatar: Devletin adı halkın iradesi ve hukukun emrettiği usullerle değiştirilebilir Tatar: Devletin adı halkın iradesi ve hukukun emrettiği usullerle değiştirilebilir

Kıbrıslı Türk halkı, yıllardır verdiği siyasi ve toplumsal mücadeleyle kendi ayakları üzerinde durma kararlılığını sürdürürken, Türkiye’den gelen bu tür söylemlerin kardeşlik hukukuna aykırı olduğu görüşünde birleşiyor.

Vatandaşlar ise net:
“Biz saygı bekliyoruz."