Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Avukat Ayşe Öztabay, ülkeye kontrolsüz giriş-çıkışlarla ilgili ülkenin Baş Muhaceret Amiri İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’a seslendi; “Sayın Baş Muhaceret Amiri; siz bu ülkeye kimin girip çıktığını, kimin girdikten sonra çıkmadığını, kimin ne maksatla burada olduğunu biliyor musunuz?”

Öztabay: Statükonun yönettiği her şey hukuk dışı bir renge bürünüyor

SAMTAY Vakfı “Yaşlılara Hürmet” ziyaretlerine devam ediyor... SAMTAY Vakfı “Yaşlılara Hürmet” ziyaretlerine devam ediyor...

Kuzey Kıbrıs TV’de yayınlanan Tarafsız Bakış programında Seval Oyaltan’ın sorularını yanıtlayan Öztabay, atama Başbakan Ünal Üstel’in “2024 yılı 2023 yılından daha iyi olacak” sözlerini değerlendirerek, ülkenin statükoyla yönetildiğini ve bu statükonun yönettiği her şeyin hukuk dışı bir renge büründüğünü söyledi.

“Bizim sürekli; kimi nereye, nasıl istihdam ettiler, bu malı nasıl edindiler gidi sorgulamamız gereken bir durum ortaya çıkıyor” diyen Öztabay, mal beyanıyla ilgili hakkında soru işaretleri olan kişilerin Meclis kürsüsüne çıkıp önce yemin ettiğini ancak o yemini ettiği Meclis’in ve ülkenin yasalarını ve yönetmeliklerini öğrenmediğini, daha sonra da ‘Ben bilmezdim, böyle mi olurdu’ diyebildiğini kaydetti.

“50-60 yıldır aynı kişiler tarafından aynı statüko ile yönetiliyoruz”

Statüko devam ettiği sürece yolsuzlukların olacağını ancak bunun karşısında siyaset üstü bir denetim ve müdahale mekanizması olması gerektiğini vurgulayan Öztabay, toplumsal menfaat ve kamu düzeninin söz konusu olduğu durumlarda bunların siyasetle yönetilemeyeceğini dile getirdi.

Öztabay, “Ne yazık ki 50-60 yıldır aynı kişiler tarafından aynı statüko ile yönetiliyoruz. Aynı insanlar aynı hataları yapıp aynı yalanları söyleyip devlet yönettiklerini söylüyorlar. Aynı zamanda da insanlar marketlerde telefonlarının hesap makinasını açarak alışveriş yapmaya çalışıyor. Dolayısıyla 2024’de bizi iyi günler beklemiyor” dedi.

 

“Asgari ücretle değil ancak Müdür/Müsteşar maaşlarıyla geçim sağlanabilir”

Sağlığın ve eğitimin parayla satın alındığı, toplu taşımanın olmadığı bir ülkede asgari ücret ne kadar artarsa artsın rahat geçimin mümkün olmadığını, belki bu dönemde Bakanlıklardaki Müdür/Müsteşar maaşlarıyla iyi bir geçim sağlanabileceğini söyleyen Öztabay, ülkede “bilinmeyen” nedenlerden dolayı fiyatlarda sürekli artış yapıldığını kaydetti.

Öztabay, “Hükümet ve ilgili Bakanlıklar bununla ilgili bir politika üretmiyor. ‘Sebebi budur, şöyle aşılır, biz de yurttaşla hareket edip şu planı programı uygulayacağız’ da denilmiyor. Sürekli maaşlar üzerinden politika üretiliyor. ‘Maaşları sorunsuz verdik’ diye açıklamalar yapılıyor. E vermeyecek miydiniz zaten? Bu insanlar bir ay çalışıyor” dedi.

“Ekonomi; aile bütünlüğüdür, gelecek planlarıdır, çocuklardır…”

Ekonomik anlamda ciddi bir bilinmezlik olduğunu, halbuki ekonominin; aile bütünlüğü, gelecek planları, çocukların geleceği demek olduğunu anlatan Öztabay, para ile ilgili davaların arttığını, nafakaların ödenemediğini ve hapislik cezalarının çoğaldığını kaydetti.

“Biz borçla yaşayan bir toplumuz” diyen Öztabay, “Siz hükümet olarak ayağınızla yorganınızın ayarını kaçırdığınız sürece de bu borçlar bitmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“Denetleyemiyorsanız ülkeye yabancı almayacaksınız”

Ülkeye kontrolsüz giriş-çıkışlarla ilgili de konuşan Öztabay, ülkenin Baş Muhaceret Amiri İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’a sürekli “Sayın Baş Muhaceret Amiri; siz bu ülkeye kimin girip çıktığını, kimin girdikten sonra çıkmadığını, kimin ne maksatla burada olduğunu biliyor musunuz?” sorularını sorduğunu belirtti.

Öztabay, “Dünya Bankası’nın raporlarına göre biz eğitim adası olarak değil; eğitim için adaya gelip, kara para ve fuhuş gibi suçlara bulaşanlarla ya da insan ticareti ve emek sömürüsü yapanların ellerine düşmeleriyle anılıyoruz. Denetleyemiyorsanız ülkeye yabancı almayacaksınız. Çünkü siz koruyamıyorsunuz. Siz bakıp denetleyemediğiniz için bir güvenlik riski taşıyoruz, evlerimiz soyuluyor” dedi.