Meclis Başkanı’nın yetkilerine darbe yapma girişiminin tarihte bir ilk olduğunu kaydeden Atun, “Bugün verilen öneriyi oylamaktan kaçınmak, bu da tarihte ikinci bir ilki, iki gündür üst üste yaşatmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Atun, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin hiçbir demokratik teamüllere riayet etmediğini ve hukuk tanımayan bir yönetim sergilediğini savundu.

Hükümet milletvekilleri bugün Meclis Genel Kurulu'na ara verilmesinden sonra, Cumhuriyet Meclisi Mavi Salon'da mecliste yaşanan son gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi.

Tuğcu’dan elektrik kesintilerine ilişkin açıklama! Tuğcu’dan elektrik kesintilerine ilişkin açıklama!

Atun

UBP Grup Başkan Vekili Sunat Atun, bugün mecliste yaşananlara ilişkin, hükümet ortaklarıyla birlikte bir takım noktaları ifade etmek istediklerini kaydetti.

Ulusal Birlik Partisi grubu olarak Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi milletvekilleriyle birlikte dün ifade ettikleri anlayış üzerine bugün mecliste yer aldıklarını kaydeden Atun, “Dün yapılan zorlamanın son derece anti demokratik olduğunu, seçilmiş Meclis Başkanının görev ve yetkilerine bir müdahale, hatta bir darbe olduğunu ifade etmiştik.” dedi.

Ulusal Birlik Partisi grubu olarak hükümette yer alan partilerle birlikte de Anayasa’nın getirdiği  mesuliyetten ileri gelen görevleri yerine getirme kararlılığında olduklarını ifade eden Atun, şu anda tıkanmış olan meclisin çalışmasına çok büyük bir öncelik verdiklerini kaydetti.

Atun, Genel Kurul çalışmalarına katılmaları, Meclis Başkan Yardımcılığı seçimi için adaylarını vermeleri, İdare Amirliği seçiminin ve Divan Katipleri seçiminin yapılmasına ilişkin ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne öneride bulunduklarını belirtti.

Bugün Meclis Divanı seçimiyle meclise katıldıklarını ifade eden Atun, bu çerçevede her türlü yapıcı hareket içerisinde olacaklarını belirttiklerini kaydetti.

Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe’nin bugünkü açılışı “8’inci oturum” ilan etmesiyle kendilerinin bu duruma itiraz ettiğini dile getiren Atun, “Çünkü bugünkü oturum 8’inci değil, 9’uncu oturumdur. 8’inci oturum geride kalmıştır. Meclis Başkanı resmen seçilmiş, seçimi tutanakla yazılarak ilan edilmiş ve Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.” dedi.

“Tüm hukuki ve demokratik süreçler tamamlandı”

Tüm hukuki ve demokratik süreçlerin tamamlandığını ve Meclis Başkanı’nın göreve başladığını belirten Atun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu noktada Cumhuriyetçi Türk Partisi, Anayasa’dan gelen bir yetkiyle, şu anda Cumhurbaşkanı’na vekalet etmekte olan Meclis Başkanı’nın yokluğunda Meclis Başkanı’na başkanlık etmek üzere, Meclis Başkan Yardımcısı’nın kendi partisinden olmasını fırsat bilerek, yine kendi amaçlı siyasetlerine, bugün demokrasinin merkezi olan Cumhuriyet Meclisi’ni fethetmeye çalışmışlardır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.”

Bugüne kadar bütün demokratik teamüllere ve hukuka Ulusal Birlik Partisi’nin titizlikle uyduğunu ve uyumaya da devam edeceğini belirten Atun, Özdenefe’nin Anayasal çerçevede meclisi açmakla yetkili olmasından dolayı meşru zeminde gördüklerini ve doğal olarak meclis açılışlarına katıldıklarını kaydetti.

Başkanlık sunuşunda “Sayın Milletvekilleri Cumhuriyet Meclisi’nin 10’uncu dönem 4’üncü yasama yılının 2’inci birleşiminin 9’uncu oturumunu açıyorum” diye yazdığını belirten Atun, Özdenefe’nin yetki aşımı yapıp, “8’inci birleşim” olarak oturumu ilan etme noktasına gittiğini söyledi.

“Cumhuriyet Meclisi, halk iradesinin tecelli ettiği yer”

 Gerekli itirazları yaptıklarını dile getiren Atun, “‘Ulusal Birlik Partisi’ne göre 9’uncu, Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne göre 8’inci oturum’ şeklinde bir öneri getirdiler. Biz yine, meclisin çalışmalarına olanak sağlanması, meclisin kendi süreçleri devam ettirebilmesi, Başkanlık Divanı seçimlerinin yürüyebilmesi ve Meclis Başkanı Yardımcısı seçiminin de yapılabilmesine olanak sağlanması amacıyla tarihte görülmemiş bu önerilerine de bir fırsat verdik.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Meclisi’nin halk iradesinin tecelli ettiği yer olduğunu vurgulayan Atun, tartışmalara son verilmesi, oturumun 9’uncu birleşim olarak tescil edilmesi ve kayıtlara geçmesi için demokratik bir kapsamda oylanmasını kendilerinden talep ettiklerini ancak bunun üzerine bir çok tartışmaların yaşandığını ifade etti.

Atun, “İç tüzüğümüzün 68’inci maddesi usul hakkında konuşmaları düzenlemektedir. ‘68’inci maddenin 3’üncü fıkrası da ihtiyaç olması takdirinde oylama yapılır’ demektedir. Biz, bu bağlamda oylama yapılmasına ilişkin talebimizi Özdenefe’ye takdim ettik ve orada kendisi çok büyük tereddütler yaşamıştır.” diye konuştu.

“Bu durum Anayasa’ya da aykırıdır”

Özdenefe’nin "demokratik ve hukuk devletine yakışmaz bir şekilde ve yetkisi de bulunmamasına rağmen" oylamayı yapmayacağını kendilerine çok net bir dille ifade ettiğini söyleyen Atun, “Bu tarihte görülmemiş bir durumdur. Önerinin dikkate alınmasını dahi oylatmaktan ve oya sunmaktan kaçınmakla ülke demokrasisi ayaklar altına alınmıştır. Bu durum Anayasa’ya da aykırıdır.” dedi.

Talebi görmemezlikten gelmek ya da reddetmenin “despot” ve “diktatörce” bir anlayış olduğunu kaydeden Atun, bunun kendisinden başka hiç kimseyi, kendi siyasetinden başka hiç kimsenin varlığını, fikrini ve düşüncesini kabul etmemek olduğunu dile getirdi.

Atun, “Bunu görmemezlikten gelmek, demokrasiyi katletmek anlamındadır. Meclis oturumuna başkanlık yapan Meclis Başkan Yardımcısı marifetiyle bugün çoğunluğu hükmetmek ve çoğunluğa tahakküm etmek noktasına gelmişti. Bu tarihte ilk defa görülmektedir.” diye konuştu.

“Meclis Başkanı’nın yetkilerine darbe yapma girişimi, tarihte bir ilk olmuştur”

“Bakın, dünkü meclisin gasbı, işgali ve Sayın Meclis Başkanı’nın yetkilerine darbe yapma girişimi, tarihte bir ilk olmuştur. Bugün verilen öneriyi oylamaktan kaçınmak, bu da tarihte ikinci bir ilki iki gündür üst üste yaşatmaktadır.” ifadelerin kullanan Atun, Cumhuriyet Türk Partisi’nin hiçbir demokratik teamüllere riayet etmediğini ve hukuk tanımayan bir yönetim sergilediğini savundu.

"Kendi elleriyle kendi maskelerini düşürdüklerini" belirten Atun, “Bütün bu süreçlerde kendi siyasi gündemlerine kendi siyasi ajandalarına hem meclisi hem devleti hem de bütün vatandaşlarımızın haklarını ezip geçmeyi, alet etmeyi bugün bize bu tutumla çok net bir şekilde açıklamışlardır.” şeklinde konuştu.

24 milletvekilinin milletvekilliğini kazanması ve milletvekili görevinde oldukları nasıl tescil edilmişse, Ziya Öztürkler’in Meclis Başkanlığı’nın da eş düzeyde meşru ve hukuki olduğunu kaydeden Atun,  bunu artık tartışmaya gerek olmadığını ifade etti.

Bugün mecliste kullanılan dili kabul etmediklerini ve esefle kınadıklarını belirten Atun, şöyle devam etti:

“Sayın Zorlu Töre’nin Meclis Başkanlığı seçiminde geçerli olan 5 imzalı bir tutanak var ise Sayın Ziya Öztürler’in seçiminde de geçerli olan 5 imzalı bir tutanak var. Akabinde seçimi kazanan Öztürkler, Başkanlık kürsüsünden ve oturum yürürlükteyken ilan edilmiştir. Bunun akabinde de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve süreç tamamlanmıştır. Elbette hukuk devletinde her yol hukuki süreçlere açıktır. Eğer bu noktada sürecin çalışmasında veya değerlendirilmesinde herhangi bir itiraz var ise Anaysa Mahkemesi’ne başvuru kapısı da her zaman açıktır.”

Atun, Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni Anayasa’nın gereklerini yapmaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası'nın hükümlerine göre, iç tüzüğün hükümlerine göre hareket etmeye davet ettiklerini belirtti.

“Bugün hem Anayasayı hem iç tüzüğü ihlal etmişlerdir.” diyen Atun, en demokratik hak olan oylamayı yaptırmayı Meclis Başkan Yardımcısı’nın reddettiğini ve bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını kaydetti.

Ülkenin, devletin ve vatandaşın artık değil bir gün, bir dakika bile kaybedecek vakti kalmadığını belirten Atun, “Bu kadar sorumsuzluk yetmektedir.” dedi.

Bir soru üzerine Atun, erken seçim gibi bir gündemlerinin olmadığını belirterek, “Şimdi bir seçim çağırmak bu ülkeyi kaosa iter ve gereksiz bir maceraya iter. Dolayısıyla bize göre erken seçim yapmayı gerektiren bir durum hasıl olmamıştır.” ifadelerine yer verdi.