Atan, asgari ücretlinin akıbetinin ne olacağını merak etmekte olduğunu, ülkede açıklanan hayat pahalılığı oranının yüzde 50,31 olduğunu, asgari ücretliye yansıtılacak oranı sordu.
Atan, Çalışma Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun asgari ücret konusunda ivedi bir şekilde karar alması gerektiğini bu konuda geç bile kalındığını ifade etti.
Kamu-Sen Başkanı Atan, her gün yapılan zamlarla karşı asgari ücretlinin hala 15 bin 750 TL almakta olduğunu bir an önce asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyetinde tek toplantıda asgari ücretin belirlendiğini söyleyen Atan, “Türkiye’de asgari ücretin refah payına da endekslendiğini söyledi. Atan , bizim ülkemizde bir toplantıyı bile yapmaktan aciziz” dedi.
“Kamu görevlisine yansıyacak hayat pahalılığı rakamı asgari ücretliye de verilmeli”
Atan, “Kamu görevlisine nasıl yansıyacak hayat pahalılığı rakamı belirlendiyse, asgari ücretliye de gereken önemi vermek zorundasınız işverenlerin eline bırakmamanız lazım” dedi.
Atan, asgari ücretin işverene bırakılması durumunda umurlarında olmayacaklarını belirtti.
Atan, işverenlerin ülkede pahalılık olmadığından bahsedecek kadar kendilerinden geçtiklerini söyleyerek, tepki gösterdi.
“Sanki biz aynı ülkede yaşamıyoruz neyin ne kadar pahalı olduğunu görmüyoruz” diyen Atan, işverenler, Sanayi ve Ticaret Odası başkanlarının çıkıp hayatın ne kadar pahalı olduğuna dikkat çekmediklerini belirtti, sendikaların seslerini çıkardıklarını muhalefetin dahi sesinin çıkmadığını birkaç kişinin sesini çıkardığını vurguladı.
“Muhalefet ve şu anki iktidar bu ülkeyi yok etti”
“Bu halkı ezmeye hakkınız yok” ifadelerini kullanan Atan, siyasilerin bu insanlar sayesinde seçim kazandıklarını ve ultra zengin olduklarını, emeği ezerek, sömürerek bunun yapıldığını söyledi.
Kamu-Sen Başkanı Metin Atan, asgari ücretin net en az 24 bin TL olması gerektiğini söyledi.
Atan, “Ana muhalefetin asgari ücret konusunda rakam vermemesi konusunda rakam vermezlerse o koltuklarda oturmamaları gerekir” dedi.
Atan, muhalefet ve şu anki İktidarın bu ülkeyi yok ettiğini ve daha da yok etmeye doğru koşarak gidildiğini vatandaşa değer verilmediğini savundu.