CANLI AKTARIM
Arıklı’nın basın toplantısından öne çıkan başlıklar şöyle:
-Halkımızın gündemi ‘Kim Meclis başkanı olacak?’ değil, pahalılık, sağlık, eğitim ve bunun gibi konulardır.
-Hükümetimiz anavatan Türkiye ile birlikte birçok önemli icraata imza atmıştır.
-UBP’nin kurultay süreci Üstel’in açık ara galibiyetine rağmen bitmemiş, Meclis Başkanlığı seçimlerine de sirayet etmiştir. Bu UBP’nin kendi iç siyasetidir. Bizi ilgilendiren konu ise konunun Meclis’e sirayet etmesi ve Meclis’in çalışmamasıdır.
-Bize göre Öztürkler Meclis Başkanı seçilmiştir. Yaşanan kaos tüzükten kaynaklanmaktadır.
-Sorun 5’inci maddededir. Bu maddeyi yazanlar ‘tek aday olduğu takdirde’ ifadesi bulundursaydı, bunların hiçbiri yaşanmazdı.
- Zorlu Töre’nin seçiminde Başsavcılığın görüşüne uyum gösterildi, tekrardan seçime gidildi. Bu kez 3 oy dışarı taştı denildi. Bize göre bu oylar geçerlidir. Bir kareye iki mühür vurulmasına da itiraz edildi ve Seçim ve Halk Oyları Yasası’na atıfta bulunuldu.
-Eğer Seçim Kanunu uygulanacaksa, seçim kanununa göre tek adaylı seçimlerde seçim olur mu? İşinize geldiğinde Seçim Kanunu diyorsunuz, gelmediğinde demiyorsunuz. Seçim Kanununda eşit oy çıktığında ne yapılır? Kura çekilir. Peki biz nasıl kura çekeceğiz? Demek ki Seçim Kanunu Meclis^içi seçimlerine işlemiyor. İşlediği takdirde anomali ortaya çıkar.
-Sonuç olarak Öztürkler Meclis Başkanıdır ve bu tartışmaya açık değildir.
“MUHALEFET YARGIYA BAŞVURMAKTAN KAÇINIYOR”
-Öztürkler’in başkanlığını kabul etmeyen muhalefet yargı yoluna başvurmaktan kaçıyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı bu konuda kendisine soru sorulduğunda yorum yapmayarak, anamuhalefete açık kapı bıraktı. Peki neden mahkemeye başvurmuyorsunuz? Zorlu Töre’de uyguladığınız sistemi şimdi neden uygulamıyorsunuz? Fazilet Özdenefe Meclis Başkan Yardımcısı olarak Başsavcıya soru yönlendirebilir. Bunu neden yapmıyorsunuz?
-Meclis hukukçuları da Öztürkler başkandır diyor. Kaldı ki Sayın Erhürman’da çok iyi bir hukukçu. Haksız olduklarını bildikleri için ısrarla hukuk yolunu denemiyorlar. Şiddetle başvurarak Meclis’in çalışmasını engelliyorlar.
“HEP BİRLİKTE İSTİFA EDELİM”
-Haftalardır bu konu tartışılıyor. Bıktınız biliyoruz. CTP erken seçim istiyorsa ve samimi ise ki ben samimi olduklarını düşünmüyorum, buyurun istifa edin. 19 vekil istifa etsin, 20’inci vekil olarak ben de istifa edeceğim. Çağrı yaptım, cevap vermediler.
-Dün sağduyu çağrısı yaptım, birlikte istifa birlikte mücadele dedim. Erhürman çıktı ve dedi ki, ‘Arıklı hükümetten istifa edersen ciddiyetini anlarız’.
-Ben partime sormadan milletvekilliğinden istifa ederim dedim, hükümetten çekilirim demedim. Bu parti kararıdır. Ben Erhürman’a istifa mektubumdur. Gidip bunu Sayın Erhürman’a teslim edeceğim. Gelin top yekûn milletvekilliğinden istifa edelim.
-2025 Bütçesinin gecikmeden Meclis’e gelmesi gerekmektedir. Sudan sebeplerle Meclis’in çalışmasını engellemek kimseye yakışmaz.
“ÖZTÜRKLER’İN BAŞKANLIĞINI KABUL ETMEK ŞARTI İLE SEÇİM TARİHİ BELİRLEYELİM”
-Erhürman’a bir önerim daha var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra CTP istediği bir tarihi belirlesin hangi tarihi istiyorsa o tarihte seçime gidelim. Ben Demokrat Parti ile de konuştum, onlar da fikrime sıcak baktılar. Bu tarihi UBP’ye götürüp seçime gidelim. Gelin Ziya Öztürkler’in başkanlığını kabul edin, formül bulunsun, seçim tarihi de belirlensin, makul bir tarih ama bu tarihi UBP’ye götürerek krizi çözelim.
-Bu kriz bu ülkeye çok şeye mal olacak. Savaş, ekonomi bizi nasıl etkileyecek bilmiyoruz, halkın tahammül sınırları zorlanacak. Ya top yekûn istifa edelim ya da Öztürkler’in başkanlığını kabul etmek şartı ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra seçim tarihi belirleyelim.
-Partim bana tam destek veriyor. Bu krizi çözecek başka alternatif olduğunu da düşünmüyoruz.