Akansoy bu sabah ADA TV’de Nupelda Karabuğday’ın hazırlayıp sunduğu “Günaydın Ada” adlı programına konuk olarak gündemdeki konuları değerlendirdi.
Ülkede yüzde 80 oranında kayıt dışı ekonomi bulunduğunu kaydeden Akansoy, Maliye Bakanı Özdemir Berova tarafından açıklanan yeni vergi dilimlerinin bu kayıt dışılığı daha da artıracağını belirtti.
Vergileri yükseltmenin bir çözüm getirmeyeceğine vurgu yapan Akansoy, bu vergi düzenlemesinin neden yapıldığının Berova tarafından dahi açıklanamadığını ifade etti.
“Orta sınıf diye bir şey kalmadı…”
İstatistik Kurumu’nun hane halkı bütçe araştırması yaptığını açıklayan Genel Sekreter Asım Akansoy, ülkedeki toplam gelirin sadece yüzde 6 buçuğunun en düşük gelirli insanlara gittiğini, en zengin kesimin ise burada yüzde 43’lük bir pay aldığını söyledi. Adaletsizliğin burada başladığına dikkat çeken Akansoy, “Buradaki rakamları incelediğinizde orta sınıf diye bir şeyin kalmadığını görebiliyoruz. Toplumun yüzde 60-70’inde ciddi bir fakirleşme var” dedi. Bu hükümetin vizyonu olmadığına değinen Akansoy, yaratılan bu fakirleşmenin ideolojik tercih meselesi olduğuna işaret etti. Piyasanın denetlenmemesi, ekonominin büyütülmesine yönelim açılım yapılmaması ve kayıt dışılığın üzerine gidilmemesi halinde asgari ücret ne kadar artarsa artsın, anında temel tüketim maddelerine zam yapıldığına dikkat çeken Akansoy, “İnsanlarımız asgari ücretleri yükseldi diye seviniyor ama bir ay sonra o asgari ücret de kendilerine yetmeyecek. Ülke adeta asgari ücret açmazına girdi” dedi.
“AB’de olmayıp Euro kullanan ülkeler var”
Ekonomik koşulların olumsuz seyretmesinin bir diğer sebebinin ise Türk Lirası kullanımı kaynaklı olduğunu dile getiren Asım Akansoy, bunun Kıbrıslı Türkler için bir dezavantaj olduğunu belirtti. İstikrarlı muhasebe sistemine geçişin sağlanması gerektiğini kaydeden Akansoy, “Bu mümkündür çünkü çok küçük bir ekonomimiz var. Küçük bir ülke olduğumuz için Euro’ya geçmek çok da zor değil. İlgili yasaların yapılması, ülkede ekonomik dengelerin sağlanabilmesi gerekir. Bunları yapabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Avrupa Birliği üyesi olmadığı halde Euro kullanan ülkeler olduğunu belirten Akansoy, en büyük örneğinin Kosova olduğunu söyledi. Ekonomideki istikrarsızlığın nasıl aşılabileceğinin artık konuşulması gerektiğini ifade eden Akansoy, UBP’nin ise bunu gündem yapmaktan korktuğunu vurguladı.
“Rum malları yaygın şekilde ticari amaçla kullanılmaya başlandıktan sonra sıkıntı başladı”
Kıbrıslı Rumların kuzeydeki mallarıyla ilgili konulara değinen Asım Akansoy, bu taşınmazların çok yaygın ve kontrolsuz bir şekilde, ticari amaçla kullanılmaya başlanmasından sonra sıkıntı başladığını açıkladı. Taşınmaz Mal Komisyonu’nun önemini anımsatan Akansoy, “Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Rum malları ile ilgili 74’ten önce mal sahibi Kıbrıslı Rumların TMK bağlamında AİHM nezdinde girişim yapma hakkı vardır. Buna Kıbrıs Cumhuriyeti devleti de öncülük eder ve bunu kullanır. Ki Kıbrıs Rum yönetiminin bu yönde atılmış geçmiş adımlarının da olduğunu ortadadır.
Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da tutuklanmasıyla ilgili Rum Dışişleri Bakanı Kombos’un yaptığı açıklamada bu konu hem siyasi hem hukuki bir tavırdır” dedi. Bunun bir diğer adının caydırıcılık olduğuna vurgu yapan Akansoy, Türk tarafının Kapalı Maraş’la ilgili attığı adımların da bununla benzeştiğini ifade etti, Akan Kürşat’a yönelik tavrın siyasi bir tavır olduğunu dile getirdi. Akansoy, özellikle Esentepe, Gaziveren ve İskele bölgelerinde bahse konu çerçevede yatırım yapan yabancı yatırımcıların sayılarının kontrolsüz bir şekilde çoğaldığını belirtti. Akansoy, “İşin özü rayından çıkarılmış olan Kıbrıs sorununun yarattığı kabul edilemez karşılıklı tepkilerin bedelini toplumların, insanların ödeyecek olmasıdır” dedi.