Özlem Çimendal
2008 yılında yürürlüğe giren yasayla birlikte KKTC’de bu tarihten itibaren çalışan TC ve diğer yabancı uyruklu vatandaşlar ihtiyat birikimlerini alamamaktan şikâyetçi… Devletin ihtiyat ücreti almaya devam ettiğini savunan vatandaşlar buna rağmen kendilerinin bu birikimlerinden faydalanamamalarının büyük bir eşitsizlik olduğunu kaydetti.
Yeni Bakış’a konuyla ilgili açıklamada bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Sonay Adem, bu yasanın kendileri döneminde yerli iş gücünü teşvik amacıyla oluşturulduğunu belirterek, şu anda bu yasanın amacına hizmet etmediğini ve yanlış uygulandığını kaydetti.
Uygulamanın UBP hükümetinin başarısızlığı nedeniyle raydan çıktığını savunan Adem, şuanda toplanan bu ihtiyat paralarının amacı dışında kullanıldığını kaydetti. Bu parayla desteklenen bazı iş çevrelerinin alakasız olduğuna dikkat çeken Adem, “Gıda ithalatçıları başta olmak üzere diğer ithalatçılar ve banka ve finansçılar bu işten nemalanmaktadırlar ve işin kaymağını yemektedirler” dedi.
2008 yılında yürürlüğe giren yasayla birlikte KKTC’de bu tarihten itibaren çalışan TC ve diğer yabancı uyruklu vatandaşlar ihtiyat birikimlerini alamamaktan şikâyetçi… Devletin ihtiyat ücreti almaya devam ettiğini savunan vatandaşlar buna rağmen kendilerinin bu birikimlerinden faydalanamamalarının büyük bir eşitsizlik olduğunu kaydetti.
Bu tarihten itibaren ülkede çalışmaya başlayan TC ve diğer yabancı kökenliler de mevcut yasada değişiklik yapılması gerektiğinin elzem olduğunu, bu paranın devlet tarafının alınmasına rağmen kendilerine verilmemesinin bir insan hakları ihlali olduğunu dile getirdi.
Adem: Eksik ve yanlış uygulama nedeniyle amacına hizmet etmiyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Sonay Adem, “Yerli iş gücünü teşvik” politikaları çerçevesinde kendi bakanlığı döneminde projesine başlanan ve 2009’da yapılan yasa değişikliği ile “İhtiyat Sandığı” kapsamından çıkarılıp, “Yerli İşgücünü Teşvik” kapsamına alınan yabancı uyruklu çalışanlara ihtiyat sandığı ödemelerinin Yerli İşgücü İstihdamı Teşvik Fonu uygulamasının şu anda eksik ve yanlış uygulanması nedeniyle amacına hizmet etmediğini savundu.
“Ülkedeki işsizliğin önüne geçmek hedeflenmişti”
Yerli İşgücü İstihdamı Teşvik Fonu’nun kendi Çalışma Bakanlığı döneminde hazırlanmış bir proje olduğunu söyleyen Adem, 2009’da da tamamlandığını dile getirdi. Adem, fon projesinin erken seçim kararı ile birlikte tüzüklerin de yeterli seviyeye gelmemesinden dolayı askıda kaldığını daha sonra UBP’nin tek başına iktidara geldiği döneme sarktığını söyledi. Proje başlamalarında iki amaç olduğunu dile getiren Adem, “Birincisi ülkede yoğun işsizliğin önüne geçebilmek ve yabancı iş gücü baskısının azaltılarak bir dengeye oturtmaktı. Yabancı iş gücü baskısını azaltarak, yerli işgücüne destek sağlamayı hedeflemiştik. Bu amaçla yola çıkılmıştı” dedi. Bir diğer amacın da emek yoğun iş yerlerini desteklemek olduğunun altını çizen Adem, ilgili çalışma ile çok sayıda insana iş kapılarının açılmasının hedeflendiğini ifade etti.
“UBP hükümeti başarılı olamadı”
Kendi hükümetleri döneminde hayata sokma şansları olmayan projenin UBP hükümeti tarafından bir tüzüğün değişikliğe uğraması sonucu hayata sokulduğunu hatırlatan Adem, UBP hükümetinin başarılı olamadığını vurguladı.
“Proje amacının tam tersi bir uygulama ile hayata geçirildi”
Başarılı olamadığını ifade ettiği UBP hükümetinin projeyi 2011-2013 yılları arasında askıya aldığını ifade eden Adem, “Daha sonra CTP hükümete geldikten sonra kurulan iki hükümet ile ve şu anki mevcut UBP-DP hükümetleri döneminde bu proje bizim temel bakış açımız ile hazırlanmış amacının tam tersi bir uygulama ile hayata geçirildi” şeklinde konuştu.
“15 bin kişi faydalandı”
KKTC’de şu an itibarı ile 15 bin kişinin Yerli İşgücü İstihdamı Teşvik Fonu’ndan istihdam edildiği bilgisini de veren Adem, “Bu teşvik iş verenlere ödenen teşviktir. Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı’nı yatıran iş yerine yerli istihdam yaparsa yeniden iadesi şeklindedir. Bizim temel hedefimiz çok sayıda insanı istihdam etmekti” şeklinde konuştu.
“795 kişiyi istihdam eden bir kapı açıldı”
Yine tüzükte yapılan bir değişikle kadınlarda 48 ay erkeklerde de 36 ay olmak üzere 489’sı kadın 336’sı da erkek olmak üzere toplam 795 kişiyi istihdam eden bir kapı açıldığını ancak ülke ekonomisinin ithalata dayalı bir ekonomi olduğunu söyleyen Adem, “İthalata dayalı ekonomik modelde maalesef herkesin farkında olduğu gibi gıda ithalatçıları başta olmak üzere diğer ithalatçılar ve banka ve finansçılar bu işten nemalanmaktadırlar ve işin kaymağını yemektedirler” şeklinde konuştu.
“Bankacılığın da destek kapsamına alınması kabul edilemez”
“Ne yazık ki CTP’nin de hükümette olduğu bir dönemde yeniden uygulama alanı bulan bu projede bankacılık ve ticaretle desteklenen sektörler arasına konulması kabul edilebilir bir şey değildir” diyen Adem, ülkede yaklaşık 20 bin civarında kişinin borcunu ödemediğine dair mahkeme kararı olduğunu dile getirdi. Ülkede haksızlık ve adaletsizliğin özellikle de yerli işgücü istihdamı noktasında büyük bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Adem, “Bu düzenin içerisinde hükümet bankacılığı ne yazık ki istihdam açısından teşvik etmektedir, bu doğru bir yaklaşım değildir. Hükümetin derhal bundan uzaklaşması gerekmektedir. Daha çok emek yoğun olarak hizmet veren alanlar desteklenerek, yerli işgücü koruyup kollanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Projenin 2. etabı eksik bırakıldı”
Projenin ikinci adımının daha atılması gerekliliğinden de bahseden Adem, “Biz bunun bir pilot uygulamasını gerçekleştirmiştik. Proje yürürlüğe girdiği andan itibaren ülkede sektörel bazda kota sistemine geçilmesi hedeflenmişti. Biz kendi işsizlerimizin istatistiği ayrıntılı olarak çıkaracaktık. Hangi sektörde kaç insanın donanımlı çalışabileceği ortaya çıkarılacaktı” dedi.
“Yerli çalışan oranı %85’lere çıkmıştı, ancak devam edilmedi”
Adem şöyle devam etti: “Pilot olarak bankacılık ve finans sektörünü seçip uyguladık. Ortaya çıkan sonuç yüzde 50 yabancı, yüzde 50 ise yerli çalışan olarak görüldü. 8 ayda bu oran, yerli çalışan sayısının %85’e çıkması şeklinde değişti. Çünkü KKTC’de bankacılık ve finans alanından çok sayıda gencimiz birikmeye başlamış ve izinleri durdurmuştuk. Dolayısıyla istihdama ihtiyacımız varsa yerli iş gücünden istihdam şartı koymuş ve başarılı da olmuştuk daha sonra bu bütün sektörlere yaygınlaştırılacaktı ama daha sonraki hükümet dönemlerinde maalesef bu yapılmadı ve yabancı işgücü istihdamı daha da artırıldı.”
“Hükümetin gözünün içine baka baka yasaya uymayarak suç işliyorlar”
KKTC’de danışmanlık şirketi adı altında faaliyet gösteren ve 3. dünya ülkelerinden işgücü temini yapan yerlerin hükümetin gözünün içine baka baka ve açık açık suç işlediğine dikkat çeken Adem, “Bizim yasalarımıza göre sadece iş bulma kurumu olarak devlet görevlidir. Herhangi özel bir kuruluşa işçi getirtme ya da iş alanlarına takviye yapma yetkisi vererek işlem yapmasına olanak tanımak yasaktır. Ancak danışmanlık adı altında faaliyet gösteren bu yerler her yerde açık açık ilan ve reklamlarını vererek, yabancı işgücü temini alanında yasalara aykırı şekilde iş yapmaktadırlar ve bir hali insanı da dolandırmaktadırlar. Bu hükümet de buna göz yummaktadır, ayıptır artık. Eğer siz çıkardığınız yasaları uygulayabilecek yetenekte değilseniz devlet değilsiniz demektir” diye konuştu.
“Yerli İşgücü İstihdamı Teşvik Fonu’nda şu an 100 milyon var”
Yerli İşgücü İstihdamı Teşvik Fonu’nda şu anda 100 milyon olduğunu söyleyen Adem, buna rağmen ağırlıklı olarak yabancı işgücünde ısrar edilmesinin iyi araştırılması gereken bir konu olduğunun altını çizdi.
“İşgücünde 3. dünya ülkeleri arttı, yerli kan kaybediyor”
Adem, “Yerli işgücünü piyasa neden reddediyordan hareket edersek, uzun yıllardan bu yana uygulanan yanlış politikalar nedeni ile asgari ücretle bugün reel anlamda 2004’teki pozisyonuna gerilemesine neden olmuştur. Ama buna rağmen bu asgari ücretten daha düşük ücretle çalıştırılmak üzere yabancı işgücü kaynağı getiriliyor. Çünkü ücret ve maaşlar açasından Türkiye ile rekabet edecek pozisyonda olmadığımızdan bir azalma oldu ve 3. dünya ülkeleri artış kazandı. Doğal olarak da bizim yerli işgücü istihdamı her geçen gün kan kaybetmektedir. Bunu düzelmenin de tek yolu acilen kota sistemine geçilmesidir” dedi.
“Bankalar, turizm, ticaret sektörlerinde yerli değil, yabancı istihdamı var”
KKTC’de nitelikli yerli işgücü potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Adem, buna rağmen özellikle bankalar, turizm sektörü, ticaret alanları, finans, muhasebe ve birçok alanda hala yerli işgücü değil yabancı işgücünün istihdamı konusunda ısrar edildiğini ifade etti.
“KKTC’de hem işsizlik hem de düşük maaş yaygın”
Ülkedeki işsizliğin en önemli ve birinci sıradaki sorunlardan biri olduğunu söyleyen Adem, “Dolayısıyla hem işsizlik hem de düşük ücretle çalıştırmak korkunç bir durumdur. Ve hayat pahalılığının oldukça yüksek olduğu şu durumda da ülkemizde bu durum çok yaygın şekildedir. Acilen bunun önünü kesecek bir kota sistemine geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
2008 yılı sonrasında ülkede çalışmaya başlayan T.C ve diğer yabancı kökenliler de mevcut yasada değişiklik yapılması gerektiğinin elzem olduğunu, bu paranın devlet tarafının alınmasına rağmen kendilerine verilmemesinin bir insan hakları ihlali olduğunu dile getirdi.



