KTMMOB Başkanı Tunç Adanır, BRT’de 14. Saat programına katılarak, yabancılara mal satışı ve yasal düzenlemeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

"ÖNCE DEVLET OLARAK GÜVEN SAĞLAMANIZ LAZIM” 

Tunç Adanır,  hatalı kararların uzun zamandır var olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

Güzelyurt ve Demirhan’da yangın… Güzelyurt ve Demirhan’da yangın…

“Yanlış yapılan kararlar uzun zamandır var. Her ülke ekonomisinin aslında dış yatırıma ihtiyacı vardır. Hem kendi iç ekonomisi ile birlikte dış kaynaklarla birlikte gelişimini sağlamak zorundadır. Bizim de buna ihtiyacımız var. Ama bunu yaparken bizim geçmişten gelen hala daha düzelmemiş, oturmamış veya ders almadığımız konusu şu anda bile gündemdedir. 2000’li yıllarda Annan Planı döneminde yine buna benzer olaylar yaşadık. Bakın! 20 sene geçti.Yine aynı şeyleri tartışıyoruz. Bir anda pompalanan likitite yatırıma geliyor. Sonra bir anda bizim yasal mevzuatlarla ilgili alt yapımızın olmaması, planlı olmamız ve o güne göre davranmamızın getirdiği sonuçlarda alınan kararlarda o yatırımların önü de kesiliyor. Bütün o sektör bir anda kilitleniyor. Bizim yaptığımız hatalar bunlardır. Aslında şu anda da aynı şekildedir."

“BU ÜLKEDE TOPRAK POLİTİKAMIZ YOK” 

Adanır, “Biz olay gelip, başladıktan sonra ve krize dönüştükten sonra ne yapacağız diyoruz. Hala daha aynı şeyleri konuşuyoruz. 2000’de yaşadığımızda bununla ilgili öngörüleri oturup da tartışıp da planlama yapmamız gerekirdi. Toprak politikası ile ilgili de yapmamız gerekirdi. Bizim bu ülkede toprak politikamız yoktur. Tabi ki her bakanlığın kendi içinde politikaları vardır. Ama ülke genelinde imar ile ilgili, tarımsal alanlarla ilgili biz neyi söylüyoruz hep.Bütün ülkede imar planı olması lazım…” diye konuştu. 

Tunç Adanır, “Siz 2009 da yaptığınız imar planını 2023’te yürürlüğe koyduğunuzda aradaki 4 yıldaki değişimi kontrol edemezsiniz ki. Edemediniz ki zaten…. Siyasi mekanizmaların engellemesi ile bu noktaya geliyor. Zaten o sürede planlayacağınız şeylerin hepsi ortadan kalkmış oluyor”dedi.

“BİREY ÇIKARLARI DEVLET, TOPLUM ÇIKARLARININ ÖNÜNE GEÇMEYE BAŞLADI”

Adanır konuşmasında şu ifadelere de yer verdi: 

“Siyasi ve rant birbirine çok yakındır. Her sektörün belli bir kazanç elde etmesi lazım. Belli kısa dönemlerde büyük rantlar oluşturacak noktaya gelmemesi lazım. Bizde bir de en önemli kısım şudur. Birey çıkarları devlet, toplum çıkarlarının önüne geçmeye başladı. Şu anda neyi tartışıyoruz? Ne kadar yabancıya mal satıldığını bilmiyoruz? Kaydı olmadığı söyleniyor. Bu aslında bizim için karşımıza çıkıp da bir anda şaşıracağımız birşey değil. Niye? Onu söyleyim. Bizim aslında hiçbirşeyimiz hiçbir dökümanımız, hiçbir kaydımız yok. Sayın Başbakan nüfusu tam olarak söyleyemiyor. Şuanda  satış sözleşmelerinin ne kadar olduğunu bilmiyoruz."

“BİZDE KALKINMA DEĞİL SENE SONUNA KADAR SENEYİ ÇIKARMA PLANI VAR” 

Tunç Adanır, “İki hafta önce Devlet Planlama Örgütü’nün 5 yıllık Planlama toplantısına katıldım. İlk sorduğum soru şu; Nüfus yok. İkincisi bütçe eksi devrediliyor. Eksi devredilen bir bütçe ile 5 yıllık planlamayı nasıl yapacaksınız? Yani biz belli şeyleri yapmak için mi yapıyoruz. Olması gerekir. Yapılsın. Planlama olsun. Ama bizim burada planlamayı yaparken hangi bakanlığımızın ileriki 4 yılda neler yapacağı ne gibi yatırımların gerek yapısal, fiziksel ve personel artırımı ile ilgili hedefleri nedir? Bunlar nerede? Duydunuz mu? Öyle birşey var mı?  Yoktur. Biz de sadece bir sene sonraya kadar sene sonu bütçesine kadar seneyi çıkarma ile ilgili planlar var. Bu plan değildir” dedi. 

“KAMUNUN ÖZELE GÜVENİNİ, ÖZEL SEKTÖRÜN DE KAMUYA GÜVENİNİ KAYBETTİK”

Adanır, “Aslında kamu ile özel sektörün veya bireyin birbirine güveni olması lazım. Biz o güveni kaybettik. Kamunun özele güvenini, özel sektörün de kamuya güvenini kaybettik. Çünkü eğer siz yasaları üretirken ileriye dönük planlama yapmıyorsanız.  Toprak, ekonomi için uzun vadeli planlama yapmadığınızda burada hayat kimseyi beklemez. Bir değişimi, devinimi sürekli olarak yaşar” diye konuştu

“VERİ YOKSA, BİREYİN SÖYLEMİ DEVLETİN ÖNÜNE GEÇER” 

KTMMOB Başkanı Adanır, “Söylem şu azınlık haline geldik. Bunlar söyleniyor. Çünkü neden? Herşey bizde söyleme döndü. Belgeli hiçbirşey yoktur. Hiçbirşey belgeli konuşulmuyorsa herkes herşeyi söyleyebilir. Bir devlet var ise devlet belgeli konuşması lazım. Belgeli konuşmuyorsanız o zaman bireylerin söylemleri gerçek haline gelebilir. Veya reel olarak ciddi alınabilir. Bunları eğer bir devlet ben bunu açıklayamam, satış sözleşmesi ne kadar ben bilemem diyorsanız devlet yapısı nerdedir? Devlet yapısı kendi datasını oluşturmuyorsa kendi güvenliğini ve aslında toplumuna karşı güvenini sağlayıcı bilgileri ortaya koymuyorsa o zaman bireylerin söylemi onun önüne geçer… O yüzden diyorum; tehlike, kamusal çıkarların önüne geçiyor bireysel çıkarlar. Çünkü kamu gerektiği güveni insanlara sağlayamıyor. Sağlayamayınca değişim ve devinim de insanların kendi yollarını çizmesini getiriyor. Bu da doğru birşey değildir” dedi.

“TOPRAK SATIŞ VERİLERİ ORTAYA KONMADAN YAPILACAK YASAL ÇALIŞMA BAŞKA BOŞLUKLARI DA GETİREBİLİR”

Adanır, “Yabancılara toprak satışı belki de söylendiği kadar değildir. Bakın! belki diyorum. Çünkü bilgim yok... Verilerle konuşulduğu zaman aradaki spekülatif konuşmalar ortadan kaldırılır. Ben mühendis, mimar olarak veri ile konuşan biriyim. Veriler oluşmadan yasayı da yapsanız yine de bunun arkasından şu vardır. Diyelim ki şuanda belli tedbirler alınması gerekir mi? Evet alınması gerekiyor. Ama bu tedbiri hangi çerçevede hangi hedeflerle mevcut durumu tespit edip de neye göre alacaksınız. Önce durumu tespit etmeniz lazım. Veriler ortaya konmadan alınacak olan yasal çalışma yapılacak ama bu yasal çalışma başka boşlukları getirebilir… Bir şey söyleyim, Kıbrıs Adasında yakın coğrafya değil bütün dünyanın hedefi var.  Niye bir taneye bakıyoruz? Baktığınızda bunun içerisinde İngiliz sömürgesi olduk. Venediği, Lüzinyanı geldi. Bunun içerisine bütün hepsi geliyor. Bu Ada önemli bir jeopolitik noktadadır.  Yani bugün başkasının hedefi vardır. Yarın başka bir ülkenin hedefi olacaktır. Bizim oturduğumuz topraklarda kendi sahiplendiğimiz topraklarda doğru politikalar oluşturmamız lazım. Mal satışları ile ilgili mevcut durumu tespit etmeden yapacağınız yasanın hayata geçtiğinde nelerle karşılacağınızı tam öngöremeyebilirsiniz…”diye konuştu.

“40 DERVİŞİZ, BİRBİRİMİZİ DE BİLİRİZ AMA BİR ŞEY YAPMIYORUZ” 

KTMMOB Başkanı Adanır konuşmasında şu ifadeleri de yer verdi:

 "Mevcut durumu ortaya koymak için niyet olması lazım. Bunu konuşup, konuşup da her zaman aynı şeyi yapmaktansa bir yerden bir yapılanmayı doğru yapmamız lazım. Biz şuanda kamudaki personel yapımızın yetersizliğinden bahsediyoruz….”.
“Yani çok karamsarız.Herkes aynı şeyi konuşuyor. Hepimiz bunun içinde birbirimizi biliyoruz. 40 Dervişiz, birbirimizi biliriz. Ama konuşup konuşup birşey yapmıyoruz”…

“TEHLİKE! BİREYSEL ÇIKARLAR, KAMUSAL ÇIKARLARIN ÖNÜNE GEÇİYOR”

Adanır,  “Şu anda uluslararası yayınlarda Kıbrıs cazibe merkezi diye yer alıyor. Daha önce böyle şeyler görmedik. Yatırım için teşvikler geliyor. Bunu doğru yönetmeniz lazım. Yani yatırım için cazibe merkezi olmanız iyi birşeydir. Şu açıdan onu siz belirliyorsanız. Cazibe olacak politikayı siz belirlemelisiniz. Biz şuanda rüzgara gideriz. Biz bir politika belirlemiş değiliz onlarla ilgili. Biz sadece dışın belirlediği politikalarla yürüyoruz. Gelen rüzgarın etkisine giriyoruz. Çünkü şu vardır; dış yatırımcı gelip burada arazi değerlerini görüyor. Toprak değerlerini görüyor. İklim şartlarını görüyor. Doğa şartlarını görüyor. Burayı da gelecek olarak görüyor. Biz içinde yaşadığımız için o şekilde bakmıyoruz. Biz günü çıkarmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“KENDİ YATIRIMCILARIMIZ DIŞTAN GELEN YATIRIMCILARIN YANINDA MİKRO ÖLÇEKTE KALMAYA BAŞLADI” 

Tunç Adanır, “Bizim kendi demografik yapımız içerisinde ekonomik katmanlarımız vardı. 1974’den sonra gelen yapımız da vardı. Şartlar içerisinde güncellendiydi. Ama şuanda bizim kendi ülkemizdeki yatırımcılarımız da dahil dıştan gelen yatırımcıların yanında mikro ölçekte kalmaya başladı. Bu çok tehlikeli birşeydir.  Ekonomik şartlarda bizim bu ülkede büyük dediğimiz şirketler bile artık rekabet edemeyecek duruma geliyor. Gidişat onu gösteriyor….Önce devlet politikasını ortaya koymalı ve özel sektör onunla yürüsün.Geçmişimizi bilip, geleceği planlamamız lazım” diye konuştu.