Özel Haber

Meclis heyeti Taşkent'te toplantıya katıldı... Meclis heyeti Taşkent'te toplantıya katıldı...

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu çabalarını ‘acınası ve çocuksu’ olarak değerlendiren Ertuğruloğlu, Türkiye’nin sadece bu coğrafyanın süper gücü olmadığına, dünyada çok önemli bir aktör olduğuna dikkat çekti. “Vurguladığımız gibi bizim gücümüz anavatan Türkiye’nin gücü kadardır” diyen Ertuğruloğlu ‘Türk askerinin güvencesi olmasa ne halde olacağımızı tüm Kıbrıs Türkü biliyor’ ifadelerini kullandı.

“Bizi bu hale sokanların utanması lazım”

Gündem Kıbrıs Web TV’de katıldığı programda konuşan Ertuğruloğlu, “Devlet sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunun görülmesi gerekiyor. Dış güçlerin bizi sokmaya çalıştığı suçluluk psikolojisine asla girmemeliyiz. Bizi bu hale sokanların utanması lazım. Bizim uluslararası hukukun dışına çıkalım diye bir politikamız hiçbir zaman olmadı. Bugün KKTC varsa bunun olmasının sorumlusu karşımızdaki siyasettir. Bizi devlet sahibi bir halk olarak görmeyen zihniyetin neticesidir. Suçluluk psikolojisine girecek olan taraf biz değiliz. Uluslararası hukuk ve buna saygı varsa bize verilen sözlerin tutulması gerekirdi” ifadelerini kullandı.

“İki tarafın da Cenevre’ye gitme gerekçesi zıttı”

Cenevre’deki 5+1 toplantı ve ara bölgede gerçekleşen liderler görüşmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ertuğruloğlu, Cenevre’den beklentisi olmayanın bir tek kendisi değil, olayı bilen ve içinde olan herkesin aynı düşüncede olduğunu kaydetti.

İki tarafın da Cenevre’ye gitme gerekçelerinin zıt olduğuna vurgu yapan Dışişleri Bakanı, “Bir tarafın A dediğine diğer taraf B diyorsa böyle bir toplantıda bir yere varılmaması kendiliğinden belliydi” ifadelerini kullandı.

Ertuğruloğlu, konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti:

“Cenevre öncesi ya da sonrası orada çok önemli bir sürecin gündeme gelmeyeceği yönündeki düşüncemi iletti. Yapılan görüşmeler Kıbrıs sorununun özüne yönelik bir müzakere değildir. Söylemeye çalıştığım ‘Bu tür temaslar yapılmasın’ anlamında da değil. Ben sürecin farklı gösterilmemesi, halkın doğru bilgilendirilmesi yönünde vurgu yaptım. İki egemen devlet ve eşit statü politikası ile bağdaşan temaslar değil bunlar. Bu temaslar ilişkilerin nasıl şekilleneceğine dair temaslardır.”

“Bu temasları gerçek boyutlarına indirgeyelim”

Temmuz’da bir kez daha Cenevre’de toplantı yapılacağını da hatırlatan Ertuğruloğlu, aynı konular konuşulacaksa bunun Ledra Palace’ta da yapılabileceğini vurguladı. ‘Bu açıklamamı da yanlış algıladılar’ diyen Ertuğruloğlu, “Aynı konular konuşulacaksa ara bölgede görüşülsün. Bu temaslar burada Ledra Palace’ta yapılabilir. Bu temasları gerçek boyutlarına indirgeyelim. Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik bir müzakere süreci olmadığını bilmek lazım” ifadelerini kullandı.

“BM parametrelerinin değişmesi gerekiyor”

Birleşmiş Milletler parametrelerinin değişmediği sürece bir çözüm olamayacağına vurgu yapan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik bir adım istiyorsanız parametrelerin değişmesi gerekiyor. Hala başarısızlığı kanıtlanmış parametrelerden söz ediliyor. Güney’in uluslararası alanda statüsü devam ederken, BM Güvenlik Konseyinin yıllar önce koyduğu yanlış teşhiste ısrar etmesi zekamıza hakarettir. 60 Yıl görüştük. Rum’un federal ortaklık hedefi olsaydı, ortaya çıkardı. 60 yıl boyunca Kıbrıs sorununun her boyutu defalarca müzakere edildi, buna rağmen bir netice çıkmadı. Her anlaşma olasılığını Güney bertaraf etti. Şimdi Türk tarafının yeni bir çizgisi oluştu. BM Güvenlik Konseyi hala aynı hataları yaparak farklı netice beklermiş gibi havalara giriyor. Bunun böyle olmadığını vurgulamak bizim görevimiz. Eğer Kıbrıs sorununun çözümünden bahsediyorsak bu parametrelerin değişmesi lazım. Yeni bir BM Güvenlik Konseyi kararı çıkarılması kaçınılmaz ” ifadelerini kullandı.

“Mevcut parametrelerle Kıbrıs sorunu çözülmez”

Kıbrıs sorununun esasen ne olduğunun tanımlanması gerektiğinin altını çizen Ertuğruloğlu, Kıbrıs sorununun Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul görmesi meselesi olduğunu belirterek, bu sorunun mevcut parametrelerle müzakere yolu ile çözümlenemeyeceğini vurguladı. Ertuğruloğlu, “Sorunun ne olduğunu bu halka söylemezseniz ve sadece hoş görünmek adına gerçekçi olmayan siyaset yaparsanız bu halka haksızlık yaparsınız” ifadelerini kullandı.

“Rum tarafını hiçbir zaman istisnalar yönetmedi”

Güney Kıbrıs’ın provokatif eylemleri ile ilgili de konuşan Ertuğruloğlu, konuyla ilgili sözlerini şöyle noktaladı:

“Provokatif eylemler hep vardı. Karşımızdaki nasıl bir kafa yapısına sahip bilelim. Bize düşmanca yaklaştıklarını bilip tedbir alalım. Rum budur. İçlerinde istisnalar eminim vardır ama Rum tarafını hiçbir zaman istisnalar yönetmedi. Şimdi de ELAM var. Her seçimde vekil sayısını artırıyor. Türklere hakaretler, fiziksel saldırılar, ben nasıl BM’yi şimdi eleştirmeyim? Bu yapıya sahip bir halka siz Kıbrıs Cumhuriyeti der ve uluslararası statüye oturtursanız Kıbrıs sorununu yaratan siz olursunuz. Güney Kıbrıs’ı eleştirmek kolay. Esas eleştirilmesi gereken Rum halkına bu fırsatı veren büyük güçlerdir. BM parametrelerini yaratan da bunlar, sorunun çözümünü engelleyen de bunlar. Bizim gibi düşünmeyenlerin çözümcü bizim gibi düşünenlerin çözümsüz diye lanse edilmesi ayıp. Esas çözümcü biziz. “