AB'ye ne kadar hazırız?

 

   Kıbrıs Türkü, büyük acılardan geçmiş, daha sonra özgürlüğün tadına varmış bir toplum olarak, bundan sonraki yıllarını AB vatandaşı olarak geçirmek istiyor...

   Bunu doğal karşılamak gerekir...

   Hiç olmazsa, eğitimde ve sağlıkta daha iyi hizmet alınabileceğini düşünenler de son derece haklıdır...   

   Kuşkusuz; daha iyi ve daha  güvenceli bir gelecek derken, daha kötü durumlarla karşılaşmamak için gerekli önlemler zamanında alınmalı ve gerekli garantiler sağlanmalıdır ...

   Garantilerden ne anladığımızı da bilmeyen yoktur...

   Türkiye’nin garantörlüğünün devamı ve yerinden oynayacak insanların uygun koşullarda yeniden iskanı çok önemlidir...

   Ne var ki;  garantilerle ilgili anlaşmazlık ortadan kalksa da, Kıbrıs Türk ekonomisi bugünkü yapısıyla, Rum ekonomisiyle bütünleşmeye ve AB kurallarını uygulamaya hazır değildir...

   Resmi hizmet daireleri, bankalar, belediyeler, imalathaneler, yetiştirdiğimiz sebze ve hayvanların kalitesi konusunda alınması gereken önlemleri bugüne kadar alamadık...

   Hepsinden kötüsü çevredir...

   Aşırı betonlaşma, dere yataklarının kapatılması, taş ocakları, limana boşaltılan gıda ve inşaat malzemeleri hepimizi ürkütüyor...

   Annan Planı’nın sunulduğu günlerde, KKTC’deki siyasi partilere, hükümetlere ve parlamentoya sayısız çağrılar yapıldı...

   “Biz AB’ye hazır mıyız?” sorusuna verilen yanıt şöyleydi:

    “Kıbrıs Türk toplumu kültürlü bir toplumdur. Çok kısa sürede AB’ye uyum sağlayacaktır...”

   Peki AB üyeliği gerçekleşmezse?..

   Güzel bir ülkede insanlarımızı tehlike altında mı yaşacağız?..

   Yanlış düşünenler sayesinde, ne resmi kuruluşlarımız, ne de bankalarımız AB kurallarına göre hazırlanmadı...

   Tarım ve sanayi üretimlerinde AB’nin aradığı koşullar işletmecilere ve üreticilere yansıtılmadı...

   Kimse eğitimden geçirilmedi...

   Kısacası, binanın temelleri sağlamlaştırılmadı...

   Böylesi bir yapı ile kısa sürede AB üyeliği gerçekleştirilemez...

   Dolayısıyla yapılması gereken, öncelikle Kuzey Kıbrıs’taki her türlü yasa dışılığı kontrol altına almak, eğitim ve sağlıkta gerçek anlamlarda reform hareketlerini gerçekleştirmektir...

   Eğitimde ve sağlıkta sıkıntı yaşayan toplumlar, gelişmiş ülkelerin kurallarına ayak uydurmada zorlanırlar...

   Bu gerçeği anlamak zorundayız...

{ "vars": { "account": "G-2P5695J8JB" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }